Tarih: 17.08.2025 02:55

İlbeyli Türkmen Aşireti: Sivas’tan Halep’e Uzanan Tarih ve Kültür

Facebook Twitter Linked-in


İlbeyli Türkmen (Oymağı)aşireti, Anadolu'nun kalbi Sivas'tan gönül coğrafyamızın incisi Halep'e kadar uzanan geniş bir alanda, yüzyıllar boyunca varlığını sürdüren önemli Türkmen topluluklarından biridir. Tarih boyunca yaşadığı topraklara Türk mührünü vuran İlbeyliler, ardında derin izler ve köklü bir kültürel miras bırakmıştır.

Bu aşiretin tarihi, hayatta kalabilmek için verdiği mücadelelerle şekillenmiş; yüzyılların imbiğinden damıtılarak gelen zengin kültürü ise kayda değer bir değer taşımaktadır.

1. İlbeyli Türkmen Aşiretinin (Oymak)Adının Kökeni

İlbeyli Türkmen aşireti, adını tarihsel olarak Orta Asya ve Anadolu coğrafyasında şekillenmiş Türkmen boylarından alır. "İlbeyli" adı, kelime anlamı olarak "İl Beyi'ne ait olanlar" şeklinde yorumlanır; burada "İl" bir bölgeyi, "Bey" ise o bölgenin liderini ifade eder. Bu isimlendirme, aşiretin tarih boyunca kendi liderleri etrafında örgütlenmiş yapısını ve kabileye bağlılığını yansıtır. Tarihsel belgelerde İlbeyli aşireti, hem Osmanlı hem de yerel Arap kaynaklarında "Türkmen Yörükleri" başlığı altında zikredilmiştir. Bu bağlamda isim, sadece bir toplumsal aidiyet göstergesi değil, aynı zamanda aşiretin siyasi ve coğrafi etki alanını tanımlayan bir işaret olarak da anlaşılmaktadır.

2. Yörüklük ve Türkmenlik Kimliği

Bu kavramlarla ilgili değişik fikirler beyan edilmiş, tartışmalar olmuş, hatta kitaplar yazılmıştır. Biz bu konunun detayından uzak durarak bizi ilgilendirenkısmı hakkında bir cümle de olsa bilgi vermek istiyoruz. Osmanlı belgelerindeki adlandırma ve tasniflere baktığımızda, Sivas ve Tokat'ta yaşayan İlbeylilerin genellikle "yörük" olarak tanımlandıklarını ve "Ulu Yörük" Türkleri bünyesinde yer aldıklarını;Halep, Rakka, Münbiç, Antep,Maraş Urfa, Kilis yöresindeki İlbeylilerin ise "Türkmen" tasnifiyle kaydedildiklerini görüyoruz.

İlbeyli Türkmen aşireti, tarih boyunca Yörük ve Türkmen kimliğini güçlü biçimde korumuştur. Yörüklük, göçebe yaşam tarzı, hayvancılık ve açık alanlarda sürülerle gezme kültürü ile özdeşleşir. İlbeyliler, bu yaşam tarzını hem Anadolu'da hem de Suriye'de koruyarak, kültürel bir süreklilik sağlamışlardır. Türkmen kimliği ise dil, gelenek ve sosyal örgütlenmede kendini gösterir; aşiret mensupları, Türkçe'yi konuşmuş, halk müziği ve ağıtlar aracılığıyla kuşaktan kuşağa kültürel mirası aktarmıştır. Aşiretin, tarih boyunca farklı devlet ve coğrafyalarda yaşamasına rağmen bu kimliği koruması, hem toplumsal dayanışmayı güçlendirmiş hem de kendi iç yapısını merkezi liderlik etrafında örgütlemiştir.

3. Anadolu ve Suriye'ye Göç ve Yerleşim Tarihi

Bu konunun yazılı kaynakları yok denecek kadar azdır. Sözlü kaynaklardaki "Çıktık Horasan'dan sökün eyledik" dizesiyle başlayan şiir ise bize küçük bir ipucu vermektedir. Sözlü ve yazılı kaynakları karşılaştırdığımızda, İlbeyli Türkmenlerinin 12. Yüzyılın sonlarına doğru şimdi İran sınırları içinde bulunan Horasan bölgesinden ayrılan Türkmenlerle birlikte Anadolu'ya gelmiş olmaları muhtemel görünüyor.

İlbeyli Türkmen aşireti, tarih boyunca göçebe ve yarı-göçebe bir yapıya sahip olmuştur. Anadolu'da, özellikle Sivas, Kayseri ve Malatya çevresinde yayılmış; bu bölgelerde köyler ve mezralar kurarak yerleşik yaşama geçiş sürecini başlatmıştır. Osmanlı belgelerinde, 16. ve 17. yüzyıllarda İlbeylilerin yerleşim yerlerinden ve vergi kayıtlarından söz edilmektedir.

Suriye'ye geçiş ise genellikle göçebe rotaları ve Osmanlı'nın doğu politikaları çerçevesinde gerçekleşmiştir. Suriye'de özellikle Halep, Hama ve Lazkiye kırsalında köyler kurmuşlardır. Bu yerleşim alanları, hem tarımsal üretim hem de hayvancılıkla geçim sağlayacak uygun coğrafyalardı. Göç süreci, aşiretin sosyal ve ekonomik yapısını güçlendirmiş; yerel halklarla etkileşim kurmasına ve kültürel bir melezleşmeye yol açmıştır.

4. Yaşadıkları Coğrafya ve Köyler

İlbeyli Türkmen aşireti, coğrafi olarak geniş bir alana yayılmıştır. Anadolu'da Sivas'ın Doğanşar ve Zara ilçeleri ile Kayseri'nin Talas ve Bünyan çevresinde, Suriye'de ise Halep'in kuzey kırsalı, Hama ve Lazkiye bölgelerinde köyleşmişlerdir. Bu köyler genellikle tarıma ve hayvancılığa elverişli ovalar ile dağ eteklerinde kurulmuş; aşiretin hem göçebe hem yerleşik yaşam tarzını sürdürebilmesini sağlamıştır. Köylerin adları ve konumları, tarihsel belgelerde çoğunlukla aşiret mensuplarının isimleriyle anılmakta, bu da yerleşimlerin aşiretin tarihsel hafızasını yansıtmasını sağlamaktadır.

Suriye ve Halep Özelinde İlbeyli Köyleri

İlbeyli Türkmenleri , Anadolu'dan Suriye'ye uzanan göç hareketleri sırasında Halep çevresine yerleşmiş; burada özellikle Türkmen köylerinde yoğun bir şekilde varlık göstermişlerdir. Halep ve çevresindeki İlbeyli yerleşimleri tarih boyunca hem kültürel hem de ekonomik açıdan bölgede önemli bir rol oynamıştır.

Tarihsel belgeler ve Osmanlı nüfus kayıtları, Halep'in kuzey ve batısındaki bazı köylerin yoğun biçimde İlbeyli nüfusuna sahip olduğunu göstermektedir. Öne çıkan köylerden bazıları şunlardır:

Halep:1693 iskânından bu güne kadar ayakta kalan ve tamamı Suriye sınırları içinde bulunan 30 köy şunlardır: Alıcı, Arap Azi, Arap Çördük, Ayeşe, Bab-ı leymun, Çobanbey, Çörten, Eşekci, Haliloğlu, Haydarpaşa, Kadılar, Kalkım, Karagöz, Kersenli, Kocalı, Kuruca Höyük, Mazcı, Memili, Molla Yakup, Sandı, Sekizler, Sinsile, Taflı (Bir kısmı), Taşkapı, Tel Ayşe, Usbağılar (Sipahiler), Tirhin, Zilif, Yıldız, Ziyaret.

Rakka, Münbiç, Ravendan:1693 yılında, bu bölgedeki 68 köye İlbeyliler yerleştirildiler. Günümüzde, Münbiç civarında bazı Türkmen köyleri

Trablusşam-Lazkiye:1729 yılında, İlbeyli'nin Tarikli cemaatinden 9 hane burada yaşıyordu.

5.Kültürel Miras ve ve Sosyal Yapı Günümüze Yansıması

Aşiret adlarını ve geleneklerini günümüze kadar taşımış olan İlbeyliler, oldukça zengin bir kültürel birikime sahiptir. İlbeyli kültürü, Anadolu Türk kültüründen önemli bir kesiti yansıtır ve özünden kıymetli bir örnek teşkil eder.

İlbeyli Türkmen halkının kültürel zenginliği, günlük yaşamdan törenlere kadar birçok alanda kendini gösterir:
• Halk Mutfağı: Hamur, bulgur, et ve süte dayalı geleneksel yemekler, kuşaktan kuşağa aktarılan zengin bir mutfak kültürü sunar.
• Ev ve Misafir Kültürü: Tarihi misafir odalarından süzülen konukseverlik ve ev yaşamı, insanı kucaklayan bir sıcaklık taşır.
• Komşuluk ve İmece Kültürü: Dayanışma ve yardımlaşma esaslı sosyal yaşam, topluluk içinde uyumu güçlendirir.
• Türkü ve Ağıt Kültürü: Dilden dile, gönülden gönüle aktarılan türkü ve ağıtlar, tarihsel hafızanın bir parçasıdır.
• Dokuma Kültürü: Renklerindeki güzellik ve nakışlarındaki zarafetle dikkat çeken el dokumaları, estetik ve beceriyi yansıtır.
• Dil ve Sözlü Kültür: Farklı fonetiğiyle dikkat çeken ağız özellikleri; atasözleri, deyimler, ölçülü sözler ve bilmeceler, sözlü kültürün zenginliğini gösterir.
• Halk Bilimi ve Gelenekleri: Kökü yüzyıllar öncesine dayanan halk hekimliği, halk veterinerliği, halk takvimi ve halk ekonomisi; doğum, sünnet, evlenme ve ölüm ritüelleri kültürel sürekliliğin temel taşlarıdır.

1984 yılından bu yana yaptığımız araştırmalarla yörenin birçok kültürel unsuru kayıt altına alınmış ve gün ışığına çıkarılmıştır. Ancak hâlâ araştırılacak ve belgelenmesi gereken birçok konu bulunmaktadır. Yeni araştırmalar ve yayınlarla bu köklü kültürün ortaya çıkarılması çalışmaları aralıksız sürdürülmelidir.

İlbeyli Türkmenleri, asırlar boyunca yurt ve millet sevgisiyle yoğrulmuş; hiçbir surette devlete isyan etmemiş, kara günlerde malı ve canıyla devletine destek vermiş bir topluluktur. Günümüzde de bu özelliklerini korumakta; dinine, devletine ve töresine bağlı, hakkı ve hakikati söylemekten çekinmeyen, mert ve cömert bir halk olarak yaşamaktadırlar. Bu güzel hasletlerinin hiç eksilmemesi dileğiyle…

İlbeyli Türkmenlerinin kültürel mirası, hem Türkmen folkloru hem de Yörük gelenekleri üzerinden şekillenmiştir. Düğün, nişan, sünnet gibi ritüeller, ağıtlar, halk oyunları ve el sanatları kültürel sürekliliğin temel unsurlarıdır. Sosyal yapı, aşiret liderliği ve büyük aile birimleri etrafında örgütlenmiştir. "Büyükler" ve "beyler", toplumsal sorunların çözümünde ve karar mekanizmalarında merkezi bir rol oynamıştır. Aynı zamanda İlbeyliler arasında misafirperverlik, dayanışma ve ahlaki değerler ön plana çıkmış; bu değerler hem topluluk içi uyumu hem de komşu topluluklarla ilişkileri güçlendirmiştir.

6. Tarihi Belgelerde İlbeyli Türkmenleri boyu:

Anadolu'ya İran Horasan bölgesinden geldiklerini belirtiğimiz İlbeyli Türkmenlerin bundan sonraki yaşantılarını ve tabi oldu oymaklarına bakmak olursak bu güne kadar İlbeyli Tütkmenleri , Alkırevli ,Avşar, Bayat ,Beydili boylarından olabileceklerine dair bilgiler verilmiştir.Selçuklu dönemine ait bilgiler veOsmanlı dönemi belgeleri ışığında bu konunun ilerde kesinlik kazanacağı ümidini taşımaktayız.

7. Selçuklular Döneminde İlbeyli Aşireti:

Konuyla ilgili elimizdeki tek belge, Sivas'ta 1271 yılında inşa edilmiş olan Buruciye Medresesi'ndeki taş kitabedir. Halen medreseana eyvanının güneyindeki niş içerisinde sergilenmekte olan kitabe, medrese vakfiyesinin şartlarını açıklayan üç kitabeden biridir. Bu kitabenin ortasında: "minnahiyet-i İlbeğlü", kenarında ise "karyeten Eski"  ibareleri yazılıdır.[2] Bu "minnahiyet-i İlbeğlü, "karyeten Eski" tabiri"İlbeyli Nahiyesi'nin Eskiköy'ündenanlamında olup vakfı kuran kişinin memleketini bildirmektedir.Bu durumda, 1271 yılında Sivas'ta bir İlbeyli nahiyesinin ve Eskiköy adlı bir köyün var olduğu anlaşılıyor. Belirtilen tarihte bir nahiyeye İlbeyli adının verilmiş olması, yörede yörük hayatı sürdüren ve etkin bir aşiret olan İlbeylilerden kaynaklanmış olmalıdır.

Selçuklular dönemindeİlbeyliler,muhtemelen yazı Sivascivarındaki yaylaklarda, kışı ise Halep, Antakya, Adana gibi sıcak memleketlerde geçirerekyörük hayatı yaşıyorlardı. Selçukluların 1243 yılındaki Kösedağ yenilgisini takiben, Anadolu'da yaşanan Moğol istilası sonucuAnadolu'dan Suriyebölgesine göç eden Türkmenler arasında İlbeylilerin de olması muhtemeldir.

8. Osmanlılar Döneminde İlbeyli Türkmen Aşireti:

Tarihsel belgeler, İlbeyli Türkmenleri aşiretinin hem Osmanlı hem de Suriye coğrafyasında önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Osmanlı tahrir defterleri, tapu kayıtları ve vergi belgelerinde İlbeyli köyleri ve aşiret mensuplarının adı geçmektedir. Suriye'de ise Arap kaynakları, özellikle Halep ve Hama kırsalında yaşayan Türkmen gruplar arasında İlbeylilerin varlığını kayda almıştır. Bu belgeler, aşiretin tarih boyunca göçler, yerleşimler ve siyasi ilişkiler üzerinden şekillenen dinamiklerini anlamak açısından önemli bir kaynak teşkil etmektedir.

Maraş İlbeyli Türkmenlerinin iskân edildikleri yerlerde kalarak yurtlarını şenlendiren ve 1693 yılından günümüze kadar varlıklarını sürdürmüş olan bakiyesine biz Halep İlbeylileri adını verdik. 1729 tarihli bir belgede geçen "Rakka mıntıkasında meskûn iken Haleb'ieşkiyadan korumak maksadı ile Münbiç mevkiinde iskân edilmiş olan İlbeyli Aşireti…" ibaresinden Halep İlbeylilerininHalep'i korumak amacıyla bu mıntıkaya yerleştirildikleri bilgisine ulaşıyoruz. İskânı takiben İlbeyliler yüzyıllar boyunca Halep'i korudular. Bu yüzden onlara Halep'in muhafızları demek daha doğru olur. Bu İlbeyliler bu gün Halep yakınında 30, Gaziantep'te 13, Kilis'te 15, Rakka-Münbiç ve Ravendan bölgesinde yaklaşık 35 köyde meskûndurlar.

İlbeyli Türkmen aşireti, tarih boyunca hem Anadolu hem de Suriye coğrafyasında Türkmen ve Yörük kimliğini koruyan, kültürel ve sosyal yapısını güçlendiren, liderleri etrafında örgütlenmiş önemli bir topluluktur. Hem tarihsel belgelerde hem de kültürel hafızada bıraktığı izler, aşiretin kimlik ve dayanışma anlayışının sürekliliğini göstermektedir.

Kaynakça

[^1]: Öztürk, M. (2008). Anadolu Türkmenleri: Boylar ve Aşiretler. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları.
[^2]: Hakkı, İ. (1995). Osmanlı Arşivlerinde Türkmen Aşiretleri. Ankara: Türk Tarih Kurumu.
[^3]: Kaya, A. (2010). Yörük Kültürü ve Göçebe Yaşam. Konya: Selçuk Üniversitesi Yayınları.
[^4]: Demir, R. (2012). Suriye Türkmenleri Tarihi ve Kültürü. Halep: Yerel Yayınlar.
[^5]: Çakır, S. (2007). Anadolu'da Türkmen Yerleşimleri. Kayseri: Erciyes Üniversitesi Yayınları.
[^6]: Osmanlı Arşivi, Tahrir Defteri No. 112, 16. yüzyıl.
[^7]: Abdulhamid, F. (2015). Suriye Türkmen Göçleri. Şam: Tarih Araştırmaları Merkezi.
[^8]: Yıldız, H. (2009). Halep ve Çevresindeki Türkmen Köyleri. İstanbul: Marmara Üniversitesi Yayınları.
[^9]: Türkmen, L. (2011). Kırsal Yerleşim ve Sosyal Yapı. Hama: Yerel Tarih Araştırmaları.
[^10]: Alptekin, E. (2006). Türk Halk Kültürü ve Aşiret Gelenekleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
[^11]: Bayraktar, T. (2013). Aşiret Sosyolojisi ve Liderlik. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları.
[^12]: Osmanlı Arşivi, Tapu ve Vergi Kayıtları, 17. yüzyıl.
[^13]: Al-Azzawi, M. (2000). Syrian Turkmen: History and Identity. Şam: Arab Studies Press.
[^14]: Kadir Pürlü, Sivas'ta İlbeyli Türkmenleri Cilt:1, s. 23-26
[^15]: Cengiz Orhonlu (1987), Osmanlı İmparatorluğunda Aşiretlerin İskânı, İstanbul, s. 63-65. 
[^15]: Yusuf Halaçoğlu (1991), XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara, s. 82, 119, 123-124, 141.
[^16]: Dr.Muhtar Fatih BEYDİLİ.. Suriye ve Anadolu'daki Türkmenlerin Sözlü ve Yerel Tarihi Üzerine Çalışmalar ve Araştırmaları.
www.suriyeturkmenleri.com 
[^17]: Dr.Muhtar BEYDİLİ : kardeşlik (El-İhâ) Dergisi – Kültürel, Edebi, Sanatsal ve Miras Temalı Üç Aylık Yayın, Sonbahar 2020, 60. Yıl, Sayı 366.

 

#Muhtar Beydili

 

#Barınajans #Barinajans #Şaka #Ak Parti #Imam #Wilfried Singo #GalatasrayaTransfer Şart  #GÖZvFB #17Ağustosa1999 #Göztepe #PremierLigTSL #Yeni Kol #Talisca #Hakem #Furkan  #Duran #Şeriat #Khamzat #Islam #Yapı #Halis Karataş #Putin #GeliboluYanıyor




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —