HASAN BARIN

Tarih: 30.09.2025 16:52

“Sevr’den Beter Dayatma: Filistin’e Modern Manda Anlaşması”

Facebook Twitter Linked-in

 

“En kötü barış en iyi savaştan iyidir.”
Bu mantıkla bakıldığında, tarihimizdeki en kötü barış antlaşması, kötü olduğu için de kabul etmemişiz: Sevr Antlaşması; en iyi savaş ise ülkemizin kurulmasına sebep olan Kurtuluş Savaşı’dır.

Ee şimdi Sevr, Kurtuluş Savaşı’ndan iyi midir?

Barış anlaşmasının zemini öncelikle başka ülkeler ayarlar; en sonunda savaşan iki taraf karşılıklı taleplerini müzakere eder.
Filistin’i, Filistinliler’i İsrail saldırılarına karşı koruyan, savunan kim?
Hamas.
Peki, anlaşma maddeleri kimlerle, kimin arasında anlaşılarak dünyaya açıklanıyor?
Trump ile Netanyahu.

Hamas ise, “al bunu kabul et, etmezsen sen bilirsin” denilen tarafta.

Yapılan anlaşma ise: “soykırımcı, soykırımcının arkasında duran ülkeler olarak siyasi, toplumsal baskıdan yorulduk; barış adı altında istediklerimizi dayatıp işgale devam etmenin diplomatik anlatımı.”
Bir de gerçek amacın saklanıp fesatlığın güzel kelimelerle süslenmiş, iyi niyetli gibi gösterilen, buram buram para kokan maddeler de var;
Para kokusu, çocuk kanını bastırmayacak!
Gazze’lilere iyilik yapacaklarmış ya; neymiş, Gazze’yi tekrar imar edeceklermiş.
Her 16 sivilden 15’i 5 yaşın altında çocuk; 65.000’den fazla insan katledilmiş; gidenler gelmeyecek ama, tazminatla Filistinliler Filistin’i zaten beş defa imar eder.

Ama yakıp yıktıklarıyla Filistin’i Arap parasıyla imar ettirip, kendilerini Nobel ödüllü kahraman yapıyorlar.

Hamas kabul eder mi?
Hava savunma sistemi ve İsrail’in elindeki modern silahların çeyreği kendisinde olsaydı kesinlikle kabul etmezdi; kaldı ki böyle bir anlaşmayla da karşısına çıkamazlardı.

Başka ülkelerin baskısıyla, anlaşmayı kabul ederek daha fazla ölüme, açlığa, yıkıma sorumlu gösterilmemek adına kabul edebilirler.

Ağız dolusu diplomatik dille anlatılan, “barış” diye sokulan anlaşma maddeleri neler var?

Madde 1
Madde: Gazze, komşularına tehdit oluşturmayan, radikalleşmeden arındırılmış ve terörden tamamen temizlenmiş bir bölge olacaktır.

Tamam, kabul;
İyi de 8 tane devlete saldıran, hastalıklı dini radikalleşmeyle her türlü ülkeye saldıran, elinde hemen hemen her milletin kanı olan, ağzından çocuk kanı damlayan İsrail’de de öyle olsun!

Napolyon’a sormuşlar: “Savaşa hangi sebeplerden dolayı kaybettiniz?”
“Oyunun bitti; barut bitti, kaybettik, başka sebep aramaya gerek yok.”

Amaç barışsa, barıştaki iyi niyet bitmiş;
bu maddeye baktıktan sonra, barışta baştan kaybedilmiş; başka bir maddeye bakmaya gerek yok.

Yok arkadaş, “mutlaka bakacağım” diyenler;
gerçek yöneticinin, yani başkanın Trump olduğu; Filistin’in ABD ve İsrail’e bağlandığı, yeni nesil modern manda yönetiminde olduğunu görecekler.

Bir de şu var:
Adamın biri tımarhaneye yatırılıyor. Beş sene geçtikten sonra, kendisini buradan çıkaracak imzayı atması gerekirken, arkadaşları gelip “bir imza attık, seni buradan çıkarıyoruz” diyorlar. Adam hiç düşünmeden:
“Madem buradan çıkmam bir imza kadar kolaydı, beş yıl niye imza atıp çıkarmadınız lan?” diyor.
Madem barış barışsa;
“Barış bir imza kadar basitti; tarafsız gözlemcilere göre 680.000, resmi kaynaklara göre 65.000 kişinin katledilmesini niye beklediniz lan!” derler adama!

Bırakın, biz Barınajans’ın daha dün akşam açıklanmadan günler öncesinden yayınladığı 20–21 maddeyi;
amaç gerçekten barışsa, bölgeye onlarca, yüzlerce yıl barış getirecek bir barış anlaşması teklifim var.
Hem de olup olup 5 madde:

1. 7 Ekim — 7 Ekim deniyor ya — 7 Ekim’de ve öncesinde-sonrasında neler ölmüş, tarafsız gözlemciler tarafından araştırılsın; en ufak sorumluluğu dahi olanlar cezalandırılsın.


2. BM tarafından tanınan, yıllardır soykırıma uğrayan Filistin silahlandırılsın; askersizleştirilsin; ama, kuduz köpek gibi saldıran İsrail’de de silahlandırılıp askersizleştirilsin.


3. Bundan sonra soykırıma yelteneceklere ibret olması açısından; soykırım suçluları açık mahkemede, cezanın idam olduğu cezalarla yargılansın. İdam cezası hükmü verilirse hükümlüler halkın önünde, kamera karşısında idam edilsin.


4. Soykırımdan sorumlu olanların kendilerinin ve ailelerinin mal varlıklarına el konulup soykırım mağdurlarına dağıtılsın.


5. Süper güçler ve BM’deki 5 daimi üye dahil, dünyanın bütün ülkeleri bu anlaşmaya uymadıklarında askeri güç kullanacaklarına garantör olsun.

 

Bu anlaşma maddeleri, ABD’ye ve sesini boş hamamda dinleyip beğenen hamamcıbaşı gibi, saçlarını sağlı sollu tarayıp aynaya bakınca kendini cennette melek, önbellek barış elçisi zanneden, gözleriyle dünyaya dolar-dolar bakan sarışın güzel Trump’a da uyarlanabilir.

Gayet adil, değil mi?
Bizim Sevr’den beter bir anlaşmayı Filistin’e dayatmak değil; amaç barış ya, görünmesin diye arkanızda taşıdığınız başka organlarınızın potansiyelini de görelim — yiyorsa hadi bakalım!

Şahsımı elektriklendiren kabloyu toprağa bağlayıp kendimi sakinleştirerek;

Sağlık ve huzur diliyor;
Saygılarımı sunuyorum!

Hasan Barın


 

 

 

#Zerrin #KayZer #UzakŞehir #PolislerSoruyor #$UNICEF #BitmeyenSoykırımGazze #EndlessGenocideGaza #Rasyox #Demir #Suriye #ŞeyhMaksud #GretaThunberg #Tucker #MansurYavaş #BeyazToros


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —