Diyar HERMZİ

Tarih: 10.10.2025 17:19

Fikir, Siyaset ve İnsan Bilinci Yazan: Diyar Hurmuzlu

Facebook Twitter Linked-in

 

Başlangıçtan beri amacım, gerçekleri aktarmak, insanları düşünmeye teşvik etmek ve çelişkiler içinde boğulan bir toplumda bilinç düzeyini yükseltmek olmuştur.

Buradan, adalet, doğruluk, dürüstlük ve insana saygı ilkelerine olan bağlılığım doğmaktadır.
Kültürü ya da ırkı ne olursa olsun her insana saygı duymakla birlikte, ülkeyi inşa etmeye, değerlerini korumaya ve bilinçli vatandaşın toplumsal değişimdeki rolünü güçlendirmeye odaklanıyorum.

Birinci Bölüm: Siyaset ve Cehalet

Toplumlarımızda siyaset, çoğu zaman başarısız ve kibirli siyasetçilerin elinde yürütülmektedir.
Bu kişiler, güç ve sloganlarla herkese kendi görüşlerini dayatabileceklerini sanır ve çevrelerini cahillerden ve kandırılmışlardan oluşan bir çevreyle kuşatırlar.

Oysa başarısız siyasetçi gücü bir amaç sanır,
gerçekte ise iktidar bir sorumluluktur.

Cehalet, siyaset adına yönetimi ele geçirdiğinde, ülke bir deneme alanına döner;
gelecek ise yalanlar ve aldatmacalar arasında kaybolur.

Bilinçli siyasetçi ise adaletin zorla değil, anlayışla sağlanabileceğini;
yasanın sadece kâğıt üzerindeki bir metin değil, insan ile hak, devlet ile vatandaş arasında bir sözleşme olduğunu bilir.

O siyasetçi, konuşmaktan çok dinler,
korku değil güven eker,
gösteriş değil hizmet üretir.

İkinci Bölüm: Siyasetçi ile Filozof Arasında

Siyaset ve felsefe aynı madalyonun iki yüzüdür.

Filozof aklıyla hükmeder, başarısız siyasetçi arzularıyla yönetilir.
Filozof anlam arar, kibirli siyasetçi çıkar peşindedir.
Filozof kalıcı bir düşünce inşa eder, baskıcı siyasetçi ise kendiyle birlikte yok olacak bir iktidar kurar.

Düşünce siyasete girdiğinde ülkeler gelişir,
şehvet ve çıkar yönetime girdiğinde ise kalpler bozulur, yasalar yıkılır.

Aklın vicdansız hali düzenli bir canavara dönüşür;
ahlaktan yoksun siyaset ise yasallaşmış bir suça.

Üçüncü Bölüm: Siyaset, Vicdan ve Çıkar Arasında

Siyaset, kamusal yaşamı yönetme sanatıdır;
ama vicdan kaybolduğunda ganimet kavgasına dönüşür.

Vicdan, çıkarı açgözlülüğe dönüşmekten alıkoyar;
sorumluluğu olan yöneticiyi, kararlarının hesabını Allah’a ve tarihe karşı verebilir kılar.

Çıkarın kölesi olan siyasetçi, insana bir araç gözüyle bakar;
vicdan sahibi siyasetçi ise insanı bir amaç olarak görür.

Çıkar kısa görüşlüdür,
vicdan ise uzun hafızalı.
Vicdanına sahip olan, adaleti korur ve saygı kazanır;
vicdansız olan ise ülkeyi yolsuzluk ve kaosa sürükler.

Dördüncü Bölüm: Siyasal Düşünce, Hikmet ve İktidar Arasında

Siyasal düşünce, bir ulusun atan kalbidir;
hikmet ise siyaseti zulme değil, hizmete dönüştüren rehberdir.

Fikir, iktidar ve hikmet bir araya geldiğinde,
insanı cehaletten kurtaran, yöneticiyle halk arasında güveni inşa eden soylu siyaset doğar.

Bilge siyasetçi bilir ki liderlik, sesi yükseltmek değil;
dinlemek, geleceği öngörmek ve vizyonu gerçeğe dönüştürmektir.

İktidar düşüncesizse anarşi,
düşünce iktidarsızsa donuk bir teoridir;
ama her ikisi hikmetle birleştiğinde gerçek devlet ortaya çıkar.

Beşinci Bölüm: Adalet, Vicdan ve Bilinç – Bir Ulusun Üç Sütunu

Adalet, vicdan ve bilinç bir ulusun sağlam direkleridir.

Adalet yasaları kurar,
vicdan ilkeleri korur,
bilinç halkı cehaletten kurtarır.

Bu değerlere göre çalışan siyasetçi, rehber ve örnek olur;
ülkesinde kalıcı bir iz bırakır.

Bilinçli bir ulus, liderlerini nasıl seçeceğini, bugünün çıkarları ile yarının menfaatleri arasında nasıl denge kuracağını bilir.

Altıncı Bölüm: Diyar Hurmuzlu ve Hakka Bağlılık

Tarihî, kültürel ve siyasal meseleleri yakından takip eden biri olarak, gerçekleri aktarmanın bir tercih değil, bir görev olduğuna inanıyorum.

Toplumu bilinçlendirmek, yapıcı eleştiriyi teşvik etmek, bilgi, tarih ve felsefeyi yaymak için çaba gösterdim.

İnsanın geçmişini anlamak, bugününü değerlendirmek ve geleceğini inşa etmekle yükümlü olduğuna inanıyorum.
Adalet, doğruluk ve eşitlik ise insanlığı koruyan temel ilkelerdir.

Yedinci Bölüm: Değişimde Vatandaşın Rolü

Bilinçli vatandaş, ülkenin kalbi ve ruhudur.

Susma, uzak durma;
vicdanı, fikri ve deneyimi olan kişi sesini yükseltmelidir.

Siyasetçileri eleştirmek bir görevdir;
ama saygılı ve yapıcı bir dille.

Ülke, katılıma, farkındalığa ve en önemlisi, vatandaşlar arasında barışa ihtiyaç duyar.

Sekizinci Bölüm: Avukatlık ve Dürüstlük – Bir Model

Avukat, hukuk, anayasa ve siyaseti; vicdan ve bilinçle birleştiren kişidir.
O, dürüst liderliğin modelidir; düşünceye, kültüre, hukuki deneyime ve siyasi vizyona sahiptir.

Avukatlık ve dürüstlük, insanın değerlerinden ödün vermeden ülkesine ve adalete nasıl hizmet edebileceğinin bir örneğidir.

Adalet ve dürüstlük üzerine özdeyişler:

Dokuzuncu Bölüm: Yolsuzluk ve Siyasal Cehaletle Mücadele

Başarısız ve kibirli siyasetçi, gücüyle her şeyi dayatabileceğini sanır;
ama gerçekte halkın aklı ve bilinci karşısında güçsüzdür.

Birden fazla dönem meclise girip hiçbir başarı elde edemeyen siyasetçi, çıkar oyunlarının unutulmuş bir parçasıdır;
ne desteği ne de oyu hak eder.

Ülke, kanunu bilen, anayasayı anlayan, net bir vizyona ve canlı bir vicdana sahip olan insanlara ihtiyaç duyar.

Onuncu Bölüm: Vatan ve İnsanlık

Vatan, annedir; medeniyettir, güvendir, umuttur.
Onu korumak bir slogan değil, sürekli bir eylemdir.

Fitne, nefret ve ırkçılık ulusu zayıflatır;
seçimlere bilinçli katılım ise adalet ve dengeyi yeniden sağlar.

Gerçek değişimin temeli, dürüst, bilinçli ve medeni vatandaştır.

Bilinçli insan; düşünceyi, vicdanı, adaleti ve siyasi farkındalığı birleştiren insandır.

Gerçek liderlik, makam kavgası değil;
ahlaki ve insani bir sorumluluktur.

Tarihi anlayan, hukuku bilen ve kişisel çıkarın önüne vatanı koyan insan,
ulusu kurtarır ve geleceği inşa eder.

 

#altın #MansurYavaş #trtsporstüdyosu #Cennet #sallandık #TaşacakBuDeniz #Nobel #Bunance #BİR MESELEMİZ VAR #Crypto


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —