Abil BABAOĞLU

Tarih: 17.10.2025 00:07

Siyonizm, Milliyetçilik ve Ezilenin Yanında Durma Sorumluluğu

Facebook Twitter Linked-in

 

Siyonizme hizmet eden bazı tırnak içi milliyetçilerin ellerindeki slogan hep aynı: “Biz Türküz, bize Arap’tan ne?” Ya da “Erdoğan Araplardan dolayı Türkiye’yi felakete sürüklüyor.” Böyle düşünenler, neden Arapları savunmalıyız diye insanlık dışı, akılcı olmayan sözler sarf ediyorlar.

Ben her zaman söylüyorum: ezilenin yanında durmak, Türk’e Yüce Allah tarafından verilmiş bir görevdir. Bu hissi taşımayan, zulme hak veren birisi kendine Türk diyemez.

Bugün farklı bir noktaya değinmek istiyorum. Türkiye’de ve Azerbaycan’da kimi laiklik vurgusu yapanlar, “şeriat devleti değiliz, ümmetten bize ne” diyor; kendilerini aydın ve ilerici olarak tanımlıyorlar. Ancak ilginç olan şu: bazı çevreler, İsrail’e yönelik eleştirilere karşı refleks göstermiyor, hatta bazıları İsrail’i savunur hâle geliyor.

Bu noktada vurgulamak gerekir ki eleştiri ile ötekileştirme farklı şeylerdir. Bir devleti, politikalarını veya ideolojisini eleştirmek meşrudur; fakat bir bütün olarak bir dinî veya etnik topluluğu hedef almak, genellemelere ve nefret söylemine dönüşmemelidir. Tarih ve siyaseti tartışırken dikkatli olmak, haklı eleştirileri haklı kılan unsurları korur.

Bazı kimseler, “Biz Arapları niye savunuyoruz?” diye soruyor. Biz Türklük ile İslam’ı birlikte yaşamış bir toplumuz: dinimiz İslam, milliyetimiz Türk’tür. Bu nedenle mazlumun yanında yer almak, insani ve ahlaki bir tutumdur. Filistin’de yaşanan insanlık dramına kayıtsız kalmak da aynı açıdan kabul edilemez.

Ayrıca, bazıları kendi etnik veya dini kimliğini İsrail devletiyle özdeşleştiriyor; bu da karmaşık bir mesele. Bir kişinin hangi devleti desteklediğini, hangi kimliği öne çıkardığını doğduğu yere veya etnik kökenine indirgemek doğru değildir. Örneğin Albert Aragunov gibi isimler, Azerbaycan’a hizmet etmiş, vatanı için canını veren kahramanlardır; kökeni ne olursa olsun, vatanseverliği ve fedakârlığı esas alınmalıdır.

Sonuç olarak: bugün gerçek Türklük, zalimlerin yanında durmak değil, mazlumun yanında yer almaktır. Filistin’i savunmak Türklükten çıkmak değildir; aksine insanî ve ahlâkî bir duruştur. İsrail’i veya herhangi bir devleti eleştirmek hakkımız olsa da, bunu yaparken insanları etnik ya da dinî kimlikleriyle aşağılayan, yok sayan söylemlerden kaçınmalıyız.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —