Abil BABAOĞLU

Tarih: 17.10.2025 19:57

Siyonizm, Türkiye ve Silah Endüstrisi: Milli Bir Uyanış Çağrısı

Facebook Twitter Linked-in

Siyonizm, Türkiye ve Silah Endüstrisi: Milli Bir Uyanış Çağrısı

 

“Üçüncü Dünya Savaşı” diye bir şey olmayacak — bunu her zaman söylüyorum. Hiçbir devlet buna cesaret edemez; ne Amerika’sı, ne Çin’i, ne de Rusya’sı. Katil, soykırımcı ve canavarlardan oluşmuş İsrail bunu yapmak istedi ama başaramadı. Asıl hedefi, Türkiye’yi savaşa çekmek; NATO ile Türkiye arasında bir çatışma çıkarmaktı — bunu da başaramadı. Bunu Amerika’yı kurtarmak isteyen Trump istemedi. Birçok insan Trump’ı bu savaşa destek vermekle suçluyor; ama dünyada Trump bir liderse, Amerika’da Trump bir hiçtir. Trump siyonistlerle ve onu destekleyen Amerika derin devleti arasına sıkışmış durumdadır. Asıl amacıysa, ABD’yi siyonizmin idaresinden kurtarmaktır.

Amerika’nın savaş çanlarını çalmasının esas hedefi ise ekonomik işgal ve silah ticaretidir. Bu tür savaş çığırtkanlıkları doğru değerlendirilebilir ve lehimize işler hâle getirilebilir. Bugün Türkiye’nin silah satışındaki payı 11–12 milyar dolar seviyesindedir ve dünya silah satışlarında 11. sıradadır; 183 ülkeye silah satıyoruz. Türkiye, bu alandaki hızını azaltmak isteyen iç ve dıştaki siyonist güçleri ifşa etmeli; onları siyasi ve ekonomik sahalardan uzaklaştırmalıdır. Kim oldukları bellidir — tam 150 yıldır Türkiye ve Türklük ile savaş hâlindeler. Arkalarına içerideki ve dışarıdaki siyonist güçleri alarak Türkiye’nin inkişafını, gelişmesini durdurmak için gece gündüz çalışıyorlar.

Bugün dünyanın hızla değiştiği, kutupların kaydığı bir dönemdeyiz; her alanda herkesten daha çok, her alanda daha kaliteli çalışmalı ve yüksek teknoloji üretmeliyiz. Gençliğimizi bu yolda örgütlemeli ve yönlendirmeliyiz. Ne var ki maalesef üniversitelerimizde gençlerimizin ahlakını ve manevi değerlerini zedeleyen, millilikten uzaklaştıran çok sayıda akademisyen bulunmaktadır. Bunların temeli esasen 1927’de Avrupa’dan getirilen siyonist Yahudi akademisyenler tarafından atılmıştır. Maskeleri ise “sol düşünce”, “özgürlük” ve “demokrasi”dir. Kimseye gizli değildir ki Avrupa Sosyalist İnternasyoneli, siyonizmin himayesi ve idaresi altındadır. Siyonizm, sol hareketi ülkelerde milliyetçiliği yok etmek ve devletleri ele geçirmek için iki yüz yıldır aynı taktiği kullanmıştır — ve bunda kısmen başarılı olmuştur. Bugün millî sosyalistler yalnızca Latin Amerika’da güçlüdür; başka hiçbir yerde değil.

Bu nedenle devlet Milli Eğitim Bakanlığı ve yüksek öğretim kurumlarının işini ciddi şekilde denetim altına almalıdır. Milli değerlere ve milli ahlaka önem vermeyen; buna zıt eylemlerde bulunan eğitmenler uzaklaştırılmalıdır. Çünkü söz konusu olan gençlerimizdir; söz konusu olan geleceğimizdir. Gençlerimizi siyonizmin ve mason teşkilatlarının pençesinden kurtarmalıyız. Eğer geleceğimiz söz konusuysa, devlet en katı tedbirleri almak zorundadır. Milli eğitim milli olmalıdır. İnsan önce ailede, okulda, cemiyette milli terbiye almalıdır. Önce milli olunmalı; sonra beynelmilel. Milli ruhu olmayan bir “beynelmilel” olamaz — olsa olsa mangurt olur.

Türkiye, bu hızla gelişen dünyada süper güç olmak zorundadır. Bunun için gece gündüz “vatan” diye çalışan, yüksek bilime sahip gençler yetiştirmeliyiz. Bu gençleri ancak milli değerlere sahip eğitmenler yetiştirir. Siyonist veya mason bir akademisyen, Türkiye için milli kadro yetiştiremez; onlar ancak yüksek bilgiye sahip köleler yetiştirirler. Bize Kızılelma, KAAN, Koral üreten bir gençlik lazımdır.

 


 #gramaltın #UzakŞehir #Türkçedir #UzakŞehir #Anayasa #CanHolding #Sırrı #Anaysal #XAUUSD #FreeTurkistan #FatihÜrek #Kürtçe #TaşacakBuDeniz #Almanya #Türkçe #Putin #Ümit 
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —