11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Suriye sahili boyunca, denizin ışığının yeşil dağ yamaçlarında kırıldığı yerde uzanır Bayır Bucak…
Asırlar boyunca Türkmenlerin dili, ruhu ve direnciyle yoğrulmuş bu mübarek toprak parçası sadece bir bölge değil, tarih, coğrafya ve hafızadan örülmüş bir tablodur.
Bedrusiye kıyılarından başlayıp Türkmen Dağı’nın derinliklerine kadar uzanır; köyleri, tarlaları, evleriyle hâlâ orada yaşayanların isimlerini fısıldar…
Gurbette olsalar bile, bu toprakların sesi kalplerinde yankılanır.
Denizden Dağa… Hafızanın Haritası
Sahilden dağa doğru ilerledikçe, Türkmen köyleri sanki toprağa kazınmış satırlar gibi belirir:
Bedrusiye, İsa Bağlı, Turenc, Sileb et-Türkman, Burc İslam, Haret Ali Cemal, İmtelli, Faki Hasan, Töbrekli, Keşiş, Cekkamliye, Fakliye, Kiscek (Kastal Maaf), Dali Hasanlu, Türkmenli, Havuşlu, Karankol, Zenzef, Kaba Mazi, Beyt Molla Mahmud, Beyt Ayyuş, Camerli, Seraya, Şükrü Ali Küçük, Milli, Büyük Milli, Avanlı, Kızıllı, Malkali, Kantara, Kökdağ, Kara Bacıklı, Hamkali, Yumucak, Şırdaklı, Baldırlı, Şirin, Dervişan, Ablaklı, Fırınlık, Kebir, Şukran, Mortlu, Kübre (Kibliye), Nesibin, Cukorcak, Kabakliye, Canlı, Golcek, Şumran, Akce Bayır, İsa Pınar, Yamadiye, Kelez, Sellur, Sarraf, Karamanlı, Kaybaşı, Kalaba…
Ama bu büyük isimlerin arasında küçük köyler ve unutulmuş mezralar da gizlidir:
Kafr Kelliye, Bircek, Horanlı, Tel Ceradi, Mercane, Bozcak, Uzuncak, Karamli, Cubet et-Türkman, Taşlı, Kara Köy, Bileliye, Gümüşlü, Kaya Başı Küçük, Vadi Zekkûr, Kal’a, Ayn el-Krum, Cubet Sariye, Beyt Ali Şah, Boztepe, Kafr Haccar, Beyt Abdu, Meydanlı, Ayn ed-Delbe, Vadi el-Huveyş, Beyt Nu‘man, Tel el-Hısan…
Resmî kayıtlarda geçmese de, hepsi Türkmen hafızasında yaşayan noktalardır.
Ataların Yurdu ve Aidiyetin Coğrafyası
Bayır Bucak bölgesi, zengin portakal ve zeytin bahçeleriyle süslü sahili, defne ve meşe ağaçlarıyla örtülü dağları, pınarlarla dolu vadileriyle çok katmanlı bir doğaya sahiptir.
Bu coğrafya, Orta Çağ’dan itibaren Anadolu ile Şam arasında göçen Türkmen aşiretlerinin yerleşmesine neden oldu.
Türkmenler bu topraklara yerleşti, çünkü bu topraklar onlara benziyordu: Dıştan sert, içten cömert.
Selçuklulardan Osmanlılara: Tarihin Kökleri
Araştırmacılar, Lazkiye’deki Türkmen varlığının Selçuklularla başladığını, Osmanlı döneminde ise kalıcı hâle geldiğini belirtir.
Bayır Bucak Türkmenleri, Osmanlı sahil savunma hattının bir parçasıydı; Lazkiye ile Antakya arasındaki geçitleri koruma görevi onlara verilmişti.
Kastal Maaf, Kalaba ve Yamadiye idari merkezlerdi; çevre köyler bu merkezlerle soy, akrabalık ve idari bağlarla ilişkiliydi.
Bölge halkı, Kayı, Oğuz, Bayındır, Kara Koyunlu, Afşar, Döğer, Bekli gibi Türkmen boylarına dayanır.
Bir kısmı sonradan Halep ve İdlib yörelerine göç etmiştir, fakat “Dağ Türkmenleri” ile “İç Türkmenleri” arasındaki bağ hiç kopmamıştır.
Dil, Kimlik ve Gelenekler
Asimilasyon ve baskı çabalarına rağmen, Türkmen dili evlerde ve tarlalarda yaşamaya devam etti.
Anneler çocuklarına masalları eski Osmanlı Türkçesine yakın bir lehçeyle anlattı; erkekler dağlara, pınarlara, köylere Türkçe adlar verdi.
Bugün hâlâ “Kuybaşı” denir zirveye, “Dere” denir vadiye, “Ağaç” şehire, “Kuş” gökyüzüne.
Düğünlerde zurna ve davul çalınır, eski Türkmen türküleri söylenir.
Zor Zamanlarda Dağ
Suriye savaşı boyunca Türkmen Dağı ve Bayır Bucak köyleri en çok acı çeken bölgelerden biri oldu.
Ama köylerin, tarlaların, taş duvarlı evlerin hatıraları halkın zihninde hâlâ capcanlıdır.
Birçoğu sınıra göç etti; ama evlerinin anahtarlarını, zeytin eken dedelerinin fotoğraflarını da yanlarında götürdüler.
Onlar için dönüş, bir hayal değil, bir sözdü.
Gurbet ve Dönüş Özlemi
Bugün on binlerce Bayır Bucaklı, Türkiye’de, Avrupa’da, Körfez ülkelerinde yaşıyor.
Ama her sohbette köylerinin adını anarlar:
Yamadiye, İmtelli, Kalaba, Sileb et-Türkman, Türkmenli, Zenzef, Kaybaşı…
Sanki bu isimler, ölmeyen birer hayat sembolü.
Bir dağ evladı gurbette şöyle yazmıştı:
“Köylerin adlarını Osmanlı Türkçesiyle yazdım, belki çocuklarım doğmadıkları bu toprakları hatırlarlar; çünkü o toprak onların kanında yaşıyor.”
Bayır Bucak Türkmenlerinin Aileleri ve Aşiretleri
Bayır Bucak, yüzyıllar boyunca dili, toprağı ve kimliği koruyan ailelerin mozaiğidir.
Bazı önde gelen soylar:
• Karamanlı Ailesi: Osmanlı sahilinde yerleşmiş Karaman Oğulları soyundan gelir. Ticaret ve ilimle tanınmış, imam ve hocalar yetiştirmişlerdir.
• Kaybaşı Ailesi: Osmanlı hanedanının da bağlı olduğu Kayı Boyu’ndan gelir. Yamadiye, Kaybaşı ve İmtelli çevresinde yoğundur.
• İmtelli Ailesi: Sahil köylerinden, ziraat ve balıkçılıkla tanınır; Osmanlı döneminde kıyı güvenliğinde görev almıştır.
• Büyük Milli ve Küçük Milli Aileleri: Aynı kökten gelirler; cesaretleriyle, özellikle Fransız işgaline karşı direnişleriyle tanınmışlardır.
• Zenzef ve Karankol Aileleri: Dağın yüksek kesimlerinde yaşarlar, dili ve kültürü korumanın sembolleridir.
• Türkmenli Ailesi: Adı bile kimliğin kendisidir; köylerinde sosyal önderlik yapmışlardır.
• Şumran, Akce Bayır ve Dervişan Aileleri: Dağın zirve köylerinde yaşar, savaş döneminde ilk savunma hattında yer almışlardır.
• Kalaba, Kantara ve Beyt Molla Mahmud Aileleri: Bilgi ve irfanlarıyla tanınır, bölge köylerinde imamlık ve arabuluculuk yapmışlardır.
Bugün bu ailelerin fertleri Suriye, Türkiye ve gurbetin farklı yerlerinde yaşasa da, lehçelerinde ve soylarında dağın izini taşırlar.
Bayır Bucak’ın Coğrafi Dağılımı
Bölge üç ana hat üzerinde uzanır:
1️⃣ Sahil Hattı (Denizden ilk yamaçlara kadar):
Bedrusiye – Sileb et-Türkman – Burc İslam – Haret Ali Cemal – İmtelli – Faki Hasan – Turenc – İsa Bağlı – Töbrekli – Fakliye – Keşiş – Cekkamliye.
Zeytinlikleri ve narenciye bahçeleriyle meşhurdur; denizci ve balıkçı Türkmenlerin ilk yerleşim hattıdır.
2️⃣ Orta Hat (Ovalar ve tepecikler):
Kastal Maaf (Kiscek) – Türkmenli – Dali Hasanlu – Havuşlu – Zenzef – Karankol – Kaba Mazi – Beyt Molla Mahmud – Beyt Ayyuş – Camerli – Büyük Milli – Küçük Milli – Kızıllı – Malkali – Kantara – Kökdağ – Kara Bacıklı – Hamkali – Yumucak – Şirin – Şırdaklı – Baldırlı.
Tarımın kalbidir; Bayır Bucak’ın ekonomik ve sosyal omurgasını oluşturur.
3️⃣ Dağlık Hat (Türkmen Dağı’nın zirvesi):
Dervişan – Ablaklı – Fırınlık – Kebir – Mortlu – Şukran – Kübre (Kibliye) – Nesibin – Cukorcak – Kabakliye – Canlı – Golcek – Şumran – Akce Bayır – İsa Pınar – Yamadiye – Kelez – Sellur – Sarraf – Karamanlı – Kaybaşı – Kalaba.
Direnişin, özgürlüğün ve dilin kalesidir; Türkmen kimliğinin en saf hâlidir.
Sönmeyen Hafıza
Bayır Bucak, sadece Lazkiye kırsalında bir bölge değil, Suriye Türkmen varlığının aynasıdır.
Deniz ile dağı, eski diliyle geleceği, sabırla direnişi birleştiren bu toprak, yüzyıllardır aidiyetin adı olmuştur.
Gelecek nesiller köylerinin adlarını kâğıda yazdığında, sadece bir coğrafyayı değil, asırlarca süren bir kimliği yaşatacaklar.
Bedrusiye’den Nesibin’e, Burc İslam’dan Yamadiye’ye kadar bu topraklar,
ataların mirası, sönmeyen bir hafızadır.