11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Alman yazar, çevirmen ve slavist Olaf Kühl, Rusya–Ukrayna savaşının nedenleri, Rusya’daki imparatorluk zihniyeti ve savaşın gelecekte yaratacağı kültürel-siyasal sonuçlar hakkında sorularımızı yanıtladı.
---
1. Rusya’nın zengin kültürüne rağmen böyle yıkıcı bir savaşı nasıl açıklıyorsunuz?
Bir Alman olarak buna pek şaşırmıyorum. Goethe ve Schiller nasıl bizi İkinci Dünya Savaşı’nı başlatmaktan alıkoymadıysa, büyük kültür de her zaman siyasi felaketlerin önüne geçmeye yetmez. Her ulusta, iktidara gelindiğinde yüzeye çıkan karanlık içgüdüler bulunur. Rusya’da buna ek olarak Sovyet imparatorluğunun çöküşünü hazmedememe ve devam eden sömürgeci düşünce var. Çeçenistan ve Gürcistan savaşları bunun açık işaretleriydi. Rus kültürü de uzun zamandır bu sömürgecilik virüsünden etkilenmiş durumdadır.
---
2. Bu savaş önlenebilir miydi?
Bazı aşamalarda Putin’e “dur” sinyali vermek mümkündü. Örneğin Merkel 2008’de Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO yolunu kapatmasaydı. Kuzey Akım 2, Ukrayna’yı zayıflatarak Rusya’nın eski vasallar üzerinde yeniden hâkimiyet kurabileceği yanılgısını pekiştirdi. Yine de genel olarak Batı’nın zayıflığı ve yatıştırma siyaseti önemli rol oynadı. Bununla birlikte, bana göre Rusya’daki kleptokratik ve şiddete dayanan sistem zaten kaçınılmaz biçimde savaş üretiyordu.
---
3. Savaş Almanya–Rusya–Ukrayna kültürel ilişkilerini nasıl değiştirdi?
Ukrayna ile Rusya arasındaki ilişkiler onlarca yıl zehirlenmiş olarak kalacak. Putin’in saldırganlığı Ukraynalıların ulusal kimliğini daha da güçlendirdi. Almanya’da eski romantik Rusya ilişkilerine özlem duyan bir kesim var, ancak savaş bitmeden bu ilişkilerin yeniden kurulacağını düşünmüyorum. Rusya, askeri yenilgiden sonra “Rus dünyası” ideolojisinden arındırılmak zorunda kalacak ve bu uzun bir süreç olacak.
---
4. Savaşın nedenlerini anlamada edebiyat ve sanat nasıl bir rol oynuyor?
Şu anda kültür savaşın bitişine katkı sağlayamaz. Bu, askeri ve ekonomik araçlarla çözülecek bir sorundur. Belki ileride bu dönem hakkında bir roman yazılır, fakat Tolstoy’un Savaş ve Barış’ına benzemez — gurur değil, utanç üzerine kurulu bir roman olur.
---
5. Savaştan sonra Ukrayna’yı nasıl bir gelecek bekliyor?
Ukrayna’nın geleceği kolay olmayacak. Savaş bittikten sonra siyasi ve ideolojik fay hatları yeniden görünür hâle gelecek. Cepheden dönecek yüz binlerce fiziksel ve psikolojik olarak yaralı gazinin toplum üzerinde potansiyel sarsıcı etkisi olabilir — tıpkı Weimar Cumhuriyeti döneminde olduğu gibi.
---
6. Rusya’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Rusya’nın geleceğini karanlık görüyorum. Demografik ve ekonomik çöküş hızlanıyor. Yenilgiden sonra Ukrayna’ya milyarlarca tazminat ödemek zorunda kalacak. Ülkede bir “ihanet efsanesi” ortaya çıkarak daha radikal güçleri iktidara taşıyabilir. Batı’daki liberal muhalefetin umutları ise bana göre gerçekçi değil.
---
7. Ukrayna ve Rusya halklarına ne söylemek isterdiniz?
Ukraynalıların benim mesajıma ihtiyacı yok — mücadeleye devam edeceklerini biliyorlar. Onlara maddi olarak destek oluyorum. Rusya’da dostlarım var ve onlara düşüncelerimi açıkça ifade ediyorum. Ne yazık ki Putin devrildikten sonra birçok Rus’un “Biz bu savaşı hiç desteklemedik” diyeceğini şimdiden görüyorum. Bu tür yön değiştirmeler çok çirkin bir tablo oluşturur — savaş sonrası Almanya’da olduğu gibi.
---
— Röportajı yapan: Abil Hasanov