11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Başöğretmen Atatürk'ün önderliğinde Cumhuriyetimizin en önemli devrimlerinden biri olan Harf Devrimi yapıldı.
1353 sayılı kanunun kabulüyle birlikte Arap harflerinin kullanımına son verilerek Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe girdi.
Türkçe ve Türk Yazı diline 1 günde geçmiş olabilir miyiz?
Peki gerçekten öyle mi ya!;
Anlatayım:
Türk yazı dilinin tarihi Orhun, Tonyukuk, Yenisey yazıtlarıyla başladı. Tam 1.300 sene önce, Göktürk Alfabesiyle,
Türkçenin bilinen en eski sözlüğü “Dîvânü Lugati't-Türk” ise 1072-1074 yılları arasında yazıldı. Arapça ve Farsçası bulunam eseri Türkçeye çevirmek için 850 yıl beklenecekti.
Türkçenin ilk kez resmi dil kabul edildiği tarih 1277. Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanıyla Türkçe resmi dil ilan edildi.
Osmanlı Alfabe olarak Arap alfabelwrini kullansa da, Resmi Devlet yazışmalarını Türkçe yazardı. Onun adı Osmanlıcaydı. Bu yazı dilini bilenlerin sayısı İmparatorluk nüfusuna oranla son derece azdı.
Osmanlı'da Kanuni Esasi Türkçenin Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi dili olarak belirlendiği ilk belge sayılır.
1876 Anayasası'nın 18.maddesi Resmi dilin, çok uluslu bir imparatorlukta, belirlenmesi olarak Egemen dil anlamında bence pek önemlidir.
Yani Osmanlı İmparatorluğu Türkçeyi hiç bir zaman dışlamamıştır.
1926 yılında Bakü'de 1.Türkoloji Kongresinde Türk halklarının tarihi, edebiyatı, dili, alfabesi, tartışıldı.
Alınan kararlar, yazı, matematik, geometri, sayı olarak Latin harfleri kullanılması gerektiğini kararlaştırdı.
Tüm Türkler aynı yazı dilini kullanacaktı.
O günler Türkler arasımda konuşılan dil daha arı ve birbirine yakındı.
Kurultaya 131 delege katıldı, bunların 93'ü Türk, 38'i Rus ve Alman kökenli Türkologlardı.
Kurultaya katılan Türkologların çoğu 1937-1938'de Represia zulmüyle öldürüldü.
Daha sonra 60 yıllık bir sessizlik oluştu. Bu esnada Türk Devletlerin ülke konjonktürüne göre, Rusça, İngilizce, Fransızca konuşma ve yazı dilimize girerek bizleri anlam ve kavram olarak uzaklaştırdı.
Gelelim tekrar ülkemize, Harf İnkılâbı 1 gecede alınan bir karar değildir.
1922 yılında Hüseyin Cahit Yalçın Harf inkilabına neden geçmiyoruz diye Atatürk'e sormuş; Zamanı değil yanıtını almıştı.
1 Kasım 1928'de kabul edilen, 3 Kasım 1928'de yasalaşan harf inkılâbı uzun uğraşların ve bilimsel çalışmaların sonucu doğmuştur.
Öncelikle İmparatorluk dağıldığı için Ulus devlet kavramı ile hareket edilmişti.
Mayıs 1928 uluslararası sayıların kabulü tartışılırken tekrar gündeme geldi.
64 kişilik 20 Latin alfabesini inceleyen ekip kuruldu. Ardından 14 kişilik kurul kararı ile nikahı noktaya gelinmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinde, Türk Dil Kurumu'nun kurulmasıyla ve Türk Dil Kurultayı çalışmalarıyla pekişti.
1924 Anayasasında Türkiye devletinin “resmi dili Türkçedir” derken, 1961 Anayasası'nın 3.maddesinde “Resmi Dil Türkçe'dir” dendi.
1982 Anayasasında yine 3.madde de:
"Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır." olmasına rağmen
4.Madde ile:
İlk 3 maddenin hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez diyerek garanti hükmüne alınmıştır.
Yani Harf İnkılabı Türk Milletinin tarihsel sürecinin içinde şekillenmiştir.
#BugünGünlerdenGalatasaray #Thodex #İstanbul #Ayıp #GSvTS #TaşacakBuDeniz #AtatürkHavaalanı #ÖzgürÖzel #Dünyanın
#GSvTS #Doğum #Penaltı #BarışAlper #UykuTutmuyor #CihanAydın #Okan #Yunus #AtatürkHavaalanı #Ciro #Sane #İslam #İstanbul
#GSvTS #Doğum #Penaltı #BarışAlper #UykuTutmuyor #CihanAydın #Okan #Yunus #AtatürkHavaalanı #Ciro #Sane #İslam #İstanbul