10929,77%0,54
40,88% 0,04
47,70% -0,31
4381,07% -0,04
7051,98% -0,04
Bozan’a göre, SDG’nin olası bölünmesi hem Şam yönetimiyle yürütülecek müzakerelere hem de uluslararası aktörlerin bu sürece vereceği onaya bağlı. Özellikle, örgüte destek veren ülkelerden alınacak “yeşil ışık” olmadan hiçbir adımın atılamayacağına dikkat çekti.
Aşiret faktörü belirleyici
Bozan, SDG içindeki Arap aşiretlerinin, sürecin en kritik unsurlarından biri olduğunu vurguladı. Özellikle Şammar kabilesine bağlı Sanadid kuvvetlerinin, SDG’ye bağlı görünmekle birlikte daha bağımsız hareket ettiğini belirtti. Deyrizor ve Rakka gibi bölgelerde ise bu aşiretlerle temas kurmak ve onları ikna etmek çok daha karmaşık bir denklem sunuyor.
SDG'nin bünyesindeki Agedat, Bu-Saraya, Cubur gibi aşiretlerin liderleriyle koordinasyon kurmak, güvence vermek ve yeni dönemde yer vaat etmek, hükümetin elini güçlendirebilir. Ancak bu, aynı aşiretlerin karşı saflarda yer alan akrabaları nedeniyle oldukça zorlu bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Kürt-Arap dengesinde kırılmalar
Bozan’ın vurguladığı bir diğer önemli konu, SDG’nin Arap unsurlardan çok Kürt savaşçılara dayanması. Özellikle Münbiç ve Tişrin operasyonlarında, bazı Arap savaşçıların ya teslim olduklarını ya da cepheye gitmediklerini hatırlatan Bozon, bu zayıf bağlılık nedeniyle SDG’nin artık Arap aşiretlerine daha fazla önem verdiğini söyledi.
Ayrıca SDG’ye yakın Kürt siyasi partilerin, son dönemlerde bildirilerinde Kürtçülükten uzaklaşarak Suriye’nin tüm etnik ve dini gruplarını kapsayan bir dil kullanmaya başladıklarını belirtti. Bu da örgüt içerisinde strateji değişikliği ve geçmiş hataların telafisi olarak yorumlanıyor.
“SDG, tehlikenin farkında ama elini güçlendirmek istiyor”
Bozan’ın analizine göre, SDG tehlikenin farkında. Ancak ABD’nin desteğini kaybetme ihtimaline karşı, başka uluslararası aktörleri alternatif olarak masaya çekmeye çalışıyor.
Son cümlesi ise dikkat çekici:
“Baas diktatörlüğünün devrilmesinden sonra bu coğrafyada yeni bir sayfa açıldı. Bu sayfada kim kimin yanında olacak, zamanla göreceğiz.”