10884,63%0,32
40,66% -0,03
47,32% 0,46
4403,01% -0,40
7052,65% -0,05
İran devlet televizyonu Press TV’nin Başkanı Mehdi Khanalizadeh’in Türkiye’yi doğrudan hedef alan açıklamaları büyük tepki çekti. İran’ın dini lideri Ali Hamaney tarafından bu göreve getirilen Khanalizadeh, Suriye’deki gelişmelere ilişkin yaptığı konuşmada Türkiye’yi “bölgeye üstünlük dayatmakla” suçladı ve şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, Suriye’de zafer kazanmış ve bölgeye üstünlüğünü dayatmıştır. Türkiye’ye bir yenilgi tattırmalıyız. Komşu ülkelerden birinde, başka bir siyasi yapı aracılığıyla Türkiye’nin çıkarlarına darbe vurabiliriz. Suriye’de istikrarın sağlanmaması, İran için çok önemli bir kazanımdır.”
Khanalizadeh, açıklamasının devamında Türkiye, Katar gibi ülkeleri “demokrasi konusunda ikiyüzlülükle” suçladı ve Suriye’deki istikrarsızlığın İran’ın lehine olduğunu vurgulayarak, “Suriye’nin istikrara kavuşmasına izin vermemeliyiz,” dedi.
Bu açıklamalar, İran’ın bölgesel çıkarlarını korumak adına Türkiye’ye karşı örtülü girişimlerde bulunduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Diplomatik nezaket kurallarını hiçe sayan bu söylem, İran yönetiminin medyayı dış politika aracı olarak nasıl kullandığını açıkça ortaya koydu.
Khanalizadeh, İran rejiminin dışa dönük propaganda aracı olan İngilizce yayın yapan Press TV’nin başkanıdır. Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen isim, İran’ın dış politikadaki agresif tutumunu medya yoluyla meşrulaştırmaya çalışan kilit figürlerden biridir. Daha önce İslami Kültür ve İletişim Kurumu’nda da görev yapan Khanalizadeh, İran’ın ideolojik sınırları içinde medya yönetimi konusunda aktif rol oynamaktadır.
Uzmanlar, bu açıklamaların İran rejiminin Türkiye’ye yönelik tutumunda yeni bir sertleşme evresine girildiğini gösterdiğini vurguluyor. Suriye’de istikrarsızlığın İran lehine olduğu yönündeki ifadeler, bölgede barış ve iş birliği ihtimaline doğrudan darbe niteliği taşıyor.
İran’ın bu söylemleri, “ümmet kardeşliği” gibi dini temalarla Türkiye kamuoyunda kendisine destek oluşturmaya çalışan bazı çevrelerin de sorgulanmasına neden oluyor. Zira “İslam birliği” söylemiyle İran’a sempati duyan kesimlerin bu açık tehditlere sessiz kalması, kamuoyunda büyük rahatsızlık yaratıyor.
Khanalizadeh’in sözleri, İran’ın medya üzerinden yürüttüğü psikolojik savaşın bir parçası olarak değerlendiriliyor. Suriye’de barış istemeyen, Türkiye’ye açıkça “yenilgi” dileyen bu zihniyete karşı kamuoyunun daha dikkatli ve bilinçli olması gerektiği vurgulanıyor.