10972,60%0,15
40,73% 0,17
47,43% 0,21
4432,33% -0,26
7097,74% 0,00
Çok anlamlı bir adımla, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şera’yı taşıyan uçak Bakü Uluslararası Havalimanı’na indi ve böylece Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine Şera’nın Azerbaycan’a yaptığı ilk resmi “çalışma ziyareti” başlamış oldu. Ziyaretin görünen başlığı enerji iş birliği — özellikle Azerbaycan doğalgazının Türkiye üzerinden Suriye’ye aktarılması — olsa da, ziyaretin arka planı ve muhtemel sonuçları, bundan çok daha geniş bir güzergâha işaret ediyor: Suriye’nin, hızla değişen bir bölgede yeniden konumlandırılması.
Doğalgaz, Siyasetin Kapısını Açıyor
İlk bilgilere göre taraflar arasında masaya yatırılan en önemli başlıklardan biri, Azerbaycan gazının Güney Kafkasya’dan Türkiye’ye, oradan da Suriye topraklarına ulaştırılmasını sağlayacak boru hatları ağıdır. Bu adım gerçekleşirse, yalnızca bir enerji anlaşması olmayacak; aynı zamanda Suriye’nin bölgesel enerji ağlarına stratejik olarak yeniden dahil edilmesi ve uzun yıllardır maruz kaldığı ekonomik baskı ve siyasi izolasyondan kademeli bir çıkış anlamına gelecektir.
Bu gelişme aynı zamanda çifte mesaj niteliğindedir: Batılı güçlere, Suriye’nin artık doğuda alternatif ortaklar bulabildiğini gösterirken, Suriye kamuoyuna ise ülkenin dış ilişkilerinde yeni bir pragmatizm ve ekonomik açılım dönemine girdiği mesajını verir.
Neden Şimdi Azerbaycan?
Azerbaycan, Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu’nun kesişim noktasında benzersiz bir konuma sahiptir. Hazar Denizi’ndeki zengin doğal gaz ve petrol rezervleri sayesinde, küresel enerji piyasasında yükselen bir oyuncudur. Son yıllarda, özellikle Avrupa’nın Rusya dışı enerji kaynaklarına yönelmesiyle Bakü, Avrupa ve Türkiye için güvenilir bir tedarikçi konumuna gelmiştir.
Bu çerçevede, Suriye de masaya güçlü kartlarla geliyor: Jeostratejik bir konum, yeniden inşa sürecinde devasa ihtiyaçlar ve yeni ortaklıklar kurmaya hazır bir siyasi irade. Azerbaycan içinse Suriye sahnesine girmek, bir yandan Akdeniz’e, diğer yandan Orta Doğu meselelerine açılan bir pencere anlamına gelir.
Türkmenler: Şam ile Bakü Arasında Doğal Bir Köprü
Ancak ilk bakışta görünmeyen ama en önemli faktörlerden biri de Suriye’deki Türkmen varlığıdır. Bu unsur, Suriye ile Azerbaycan arasında istikrarlı ve derin ilişkilerin kurulmasında tarihsel ve stratejik bir sermaye teşkil eder.
Bazı tahminlere göre sayıları üç milyonu aşan Suriye Türkmenleri, yalnızca Azerbaycan Türkleriyle etnik ve kültürel bir bağ kurmakla kalmaz, aynı zamanda Suriye’nin ulusal dokusunun ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle Halep kırsalı, Hama, Humus, Lazkiye, Tartus, Şam, Golan, İdlib ve Rakka gibi bölgelerde sosyal ve siyasi alanda etkili ağlara sahiptirler.
Suriye Türkmenlerinin üstlenebileceği arabulucu rol, sadece sembolik değil, aynı zamanda pratiktir: kültürel anlayışların kolaylaştırılmasından, ekonomik ve ticari iletişim kanallarının kurulmasına; idari deneyimlerin aktarılmasından, yumuşak diplomasiye kadar taraflar arasında güven inşasına katkı sağlayabilecek birçok yönü vardır.
Yeni Bir Bölgesel Eksen mi Doğuyor?
Ahmed Şera’nın Bakü ziyareti, bölgede kutuplaşmaların yerini esnek ittifaklara bırakmaya başladığını gösteren bir dizi gelişmenin ardından geldi. Ekonomik çıkarlarla güvenlik ve istikrar gerekliliklerinin kesiştiği bir dönemdeyiz. Kademeli olarak gelişen Suriye-Türkiye yakınlaşması, Şam ile birçok Asya başkenti arasında gerçekleşen karşılıklı ziyaretler göz önünde bulundurulduğunda, Azerbaycan bu yeni “çok kutuplu Orta Doğu” projesinde potansiyel ve doğal bir ortak olarak öne çıkıyor. Bu yeni düzen, tek bir gücün hâkimiyetinden ziyade, denge, açıklık ve bölgesel bütünleşme üzerine kurulu olabilir.
Bu ziyaretin, ister gaz, ister yatırım, ister yeniden inşa alanlarında somut anlaşmalara dönüşmesi halinde, Suriye–Türkiye–Azerbaycan üçgeninde yeni bir eksenin doğuşuna tanıklık edebiliriz. Bu eksenin temelini ise ideoloji veya tarihi çatışmalar değil; coğrafya, enerji ve ortak kültürel bağlar oluşturur.
Sonuç: Küllerinden Geleceğe
Ahmed Şera’nın Bakü ziyareti, sadece diplomatik bir protokol değil; aynı zamanda Suriye’nin dış politikasında yeni bir yönelişin işaretidir. İzolasyon duvarlarını aşan, karşılıklı çıkarlara ve ekonomik bütünleşmeye dayalı ittifaklar arayan bir yaklaşımın göstergesidir. Bu bağlamda, Suriye Türkmenlerinin varlığı artık yalnızca bir “etnik unsur” değil, benzer tarihlere ve duygulara sahip halklarla köprü kuran stratejik bir kaldıraçtır.
Peki, bu ziyaret bölgede yeni bir denklem için kıvılcım olabilir mi? Suriye Türkmenleri bu yeni dönemin inşasında tarihsel rollerini oynayabilir mi?
Cevapları sadece önümüzdeki günler verecek.
Dr. Muhtar Fatih BEYDİLİ
#Barinajans #MuhtarBeydili #Azerbaycan #İlham Aliyev #Suriye #Ahmet Şara #Emerji #Ortadoğu
#Türk Milleti #Recep Tayyip Erdoğan #AKP MHP DEM #Terörsüz Türkiye #CHP'den #DEM Parti #fetö #Burası Beşiktaş #WelcomeHome #Zaten Beşiktaşlı #$PUMP #Koktuk #Kimler #Malazgirt #Aygün #Ak Parti 32 #Cumhurbaşkanımiz Sayın #Kürt #Öcalan #Tarihi #Osmanlı #Türkler #Milliyetçi #Seçim #Kudüs #Grok #Düne