İsrail ile ABD arasında menfaat ilişkisi olduğunu; İsrail'in, ABD'nin Ortadoğu'daki menfaatlerini koruduğunu, bunun da varlık sebebi olduğunu diğer yazılarımda belirtmiştim.

Günümüz savaşlarının en başlıca sebebini; hele hele Filistin’in düne kadar sapanla taş atmak için sapanı, son savaşta ise borudan bozma füze atar kullandığını düşünürsek, sadece silah satışını artırmak temeline oturtmanın çok yanlış olacağını düşünüyorum.

Yüzlerce yıllık ideallerini gerçekleştirmek, büyük imparatorluklar kurmak isterseniz bunu dini temellere de oturtmak zorundasınızdır.
Zaman gelir, din temelli bu savaş ve çatışmalar ayrı din veya mezhep karşıtları arasında olduğu gibi; aynı din içerisindeki mezhepler arasında da olur.
Aslına bakarsanız, sebep din diye gösterilse de esas kavgası yapılan, din arkasına saklanan diğer sebeplerdir.

Peki, ABD ile İsrail, bırakın ayrı mezhebi, ayrı dine sahip olmalarına rağmen birbirlerini cansiperane savunmalarının dini nedenini hiç merak ettiniz mi?
Bilgim ve kalemim yettiğince anlatmaya çalışayım:

ABD ile İsrail'in yakınlığının teokratik (dini) temeli Evanjelizm'dir.

Evanjelizm’e inanan kişilere de Evanjelist denir.
Almanya’da Martin Luther’in, yanlışlıklar gördüğü Ortodoks ve Katolik inancına karşı büyük mücadelelerle oluşturduğu Protestanlığın bir kolu olduğu da söylenebilir.
Evanjelizm’in tarihe adını yazdırdığı zamanlardaki ilk amacı, Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’daki öğretileri anlatarak eski Hristiyanlık inancını yaymaktı.

Bunda bir sorun yok. İnsanlar dinini, inananlara ve inanmak isteyenlere anlatabilir.
Din tartışmasına girmek istemiyorum ama Dinler Tarihi’ni okuyan, araştıran bir tarihçi olarak “eski inanç” dendiğinde, “hangi eski inanç?” sorusu aklıma geliyor.

Din tartışmasına girmek istemiyorum ama Dinler Tarihi’ni araştıran ve bu konuda Hristiyan dört kitabı, Tevrat dahil birçok kitap okuyan bir tarihçi olarak soruyorum:
Hangi kitaplardaki inanç?
Değiştirilen kitaplar mı?
Değiştirildikten sonra tekrardan değiştirilen kitaplar mı?
Ahit kitapları mı?

Daha fazla bilgi için Dinler Tarihi’ni, Haçlı Seferleri’ni araştırmanızı tavsiye ederim.

Bazı Evanjelistler, Hristiyanlığı –maddi menfaatleri gereği olsa gerek– Yahudilikteki eksiklikleri tamamlamak üzere gönderilen bir din olarak düşündüklerinden, bunu da “algı” denilen şırıngayla iki din mensubuna da zerk ederler.
Algıyı alan insanların çoğunluğunun bu algılardan az çok menfaati olduğundan, özümserken sıkıntı çekmezler.
Anlayacağınız; “Al takke ver külah” hesabı!

Değiştirilen dini kitaplar mı?
Değiştirildikten sonra tekrar kaleme alınan dini kitaplar mı?
Eski Ahit yazıtları mı?

Değişikliğe uğramış Hristiyan din adamlarının “fazla karıştırmayın” dediği bu konuların yaptıkları öyle masum kalmamış.
Sonraları örgütlenip, Amerikan seçimlerinde etkili olmuşlar.
ABD’nin en radikal dini grubu haline gelmişler. Zamanla da Amerikan Meclisi ve Senatosuna radikal adamlarını sokmuşlar.

Çok iyi örgütlenip, maddi ve lobi yardımlarıyla başkanlık seçimlerinde bile etkili hale gelmişler.
Son otuz yılda Evanjelizmi savunmayan, Evanjelizme veya Evanjelistlere kötü söz söyleyen bir tane Amerikan başkanı bulamazsınız.
İsterseniz buyrun araştırın!

Bunda da bir şey yok diyenler, yazımın bundan sonrasını dikkatle okusun:

Evanjelizm inancına göre; kıyamete yakın bir zamanda Tel Aviv yakınlarında, Armageddon diye ifade edilen, Hristiyanların ve Yahudilerin birlik olarak diğerlerine (Müslümanlara) karşı büyük bir savaş başlayacak.
Bu savaşa Hz. İsa’nın komuta edeceğine inanılan bu dünya savaşını Yahudiler ve Hristiyanlar kazanacak ve dünyaya hâkim olacak, dünyaya adalet getirecek (adaletle ilgili son yazdığıma sesli güldüm).

Kur’an-ı Kerim’in tek kaldığını,
İncillerin sayısı artınca 24 Eylül 787 tarihinde toplanan Konsilin, İncillerin sayısını Matta, Markos, Luka, Yuhanna olmak üzere dörde indirdiğini, Yahudilerin de Tevrat’ta belirtilen emirlerin çoğuna uymadığını hatırlatarak devam edeyim:

Bu hatırlatmadan sonra, gerçekten Armageddon Savaşı’ndaki Yahudi ve Hristiyanların savaşacağı, kitaplarında belirtildiği gibi acaba karşıdakiler Müslümanlar mı?

Armageddon’dan devam edelim:
Politik, askerî faaliyetlerin teokratik temeli buna bağlı olsa da, inanan veya inanıyor görünenler buradan yürüseler de, anlatılanlar bir nevi efsane.
Bu efsane, Yuhanna’nın Vahyi’nde geçen kehanete dayanıyor:

Vahiy, savaşın geçeceği yeri şöyle bildiriyor:
“Üç kötü ruh, kralları İbranice Armagedon denilen yere topladılar.” (Vahiy 16)
Vahiy’e göre, Gog ve Magog diye anılan yaratıklar Kudüs’e yakın Megiddo denilen yerde türeyecek, şeytanın önderliğinde hareket edecekler ve dünyada kaosa yol açacaklar.

Yuhanna’nın Vahyi şöyle devam ediyor:
“Bin yıl dolunca şeytan çözülecek ve yerin dört köşesinde olan milletleri, Gog ve Magog’u saptırmak ve onları cenk için bir araya toplamak üzere (zindanından) çıkacaktır. Onların sayısı denizin kumu gibidir.” (Vahiy 20:7–8)

Bunun üzerine, Atanmış Kral’ın ordusu gökten inecek, dünya devletlerinin (krallarının) ordusu ile Armageddon’da savaşacaktır.
(Protestan Evanjelistlere göre atanmış kral, İsa Mesih’tir; savaştığı düşman da Deccal...)

Mesih’in gökten indikten sonra ne yapacağı, Yeni Ahit Selanikliler 4:16–17’de şöyle anlatılıyor:
“Rab’bin kendisi, bir emir çağrısıyla, baş meleğin seslenmesiyle ve Tanrı’nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih’e ait ölüler dirilecek.”

İsa Mesih, geçmişte (ilk gelişte) kendisine inananları diriltecek, yeryüzünde adaleti egemen kılacak ve bin yıl hüküm sürdükten sonra kıyamet olacaktır.

Kur’an-ı Kerim’de “Melhame-i Kübra” diye adlandırılan savaşla aynı gibi görünse de bazı farklar vardır:
Öncelikle öngörüye göre Müslümanlar Kıyamet Savaşı’nı Hatay’daki Amik Ovası’nda; Yahudiler ve Hristiyanlar ise Armageddon dedikleri kıyamet savaşını Tel Aviv (İsrail’in başkenti) yakınlarında yapacaklardır.
Yahudiler ve Hristiyanlar bir tarafta, diğer tarafta ise “diğerleri” (Müslümanlar) olacaktır.

Peki, Armageddon’da Müslümanlarla savaşılacak diye bir ifade var mı?
Hayır, yok!

ABD; kendi sömürgen menfaatlerine göre yapılacağına inanılan bu savaşı, radikal Evanjelik ve Yahudi çevreleri arkasına alarak teokratik (dini) temele oturtup, itiraz edene de “dine karşı gelmekle” suçlayacak altyapıyı hazırlayarak sağlamlaştırmaya çalışıyor.

Yukarıda da yazdım; Kur’an-ı Kerim’de de kıyamete yakın çıkacak olan Deccal ve Mehdi’nin geleceği “Melhame-i Kübra”dan bahsedilir ama şöyle bir fark vardır:
Bazı radikal çevreleri bir kenara bırakırsak, Müslümanlar bu savaşı Yahudi ve Hristiyanlara karşı yapılan savaş olarak algılamaz.

Eğer böyle olmuş olsaydı, teokratik monarşi ile yönetilen, Yavuz Sultan Selim’den itibaren İslam’ın halifeliğini alan Osmanlı Padişahları —İslam’ın lideri, Cihan İmparatoru Osmanlı Devleti— Kur’an-ı Kerim’de Yahudilerle ilgili birçok ayet var diye “bize ne, ne olurlarsa olsunlar” deyip onları kendi hallerine bırakabilirlerdi.

Ama öyle olmamış. Öyle olsa,
Fatih döneminde Almanya’dan gelen bir grup Yahudi (1470), II. Bayezid döneminde 1492’de İspanya’dan (Sefaradlar) ve 1497’de Portekiz’den kaçan yüz binlerce Yahudi Osmanlı topraklarına kabul edilip yerleştirilmezdi.
Askerlikten de muaf edilerek korunmuşlardır.

Sadece Osmanlı mı!
Türkiye Cumhuriyeti pasaportu verilerek Hitler’in zulmünden kaçırılan yüzlerce Yahudi vardır.
Daha fazla bilgi için benim de bir zamanlar yazıp siber saldırıda yok olan “Türk Pasaportu” adlı yazımda da referans verdiğim, aynı isimli “Türk Pasaportu” adlı belgeseli YouTube’dan seyretmenizi tavsiye ederim.
Ayrıca —doğru yapmıştır, yanlış yapmıştır o ayrı— İsrail Devleti bağımsızlığını ilan edince onu tanıyan ilk ülkelerden biri de Türkiye’dir.

Siz ne yaparsanız yapın, para ve koltuk menfaati olduğu müddetçe kafalarına koydukları hastalıklı Evanjelik ve Armageddon düşüncesinden vazgeçmeyecekler.

Alın size bir örnek:
Buyurun; Netanyahu ile Hahambaşı arasındaki konuşma:

İkili arasında geçen diyalog şöyle:

Netanyahu: Sizin rızanızı ve yardımınızı istemeye geldim.
Hahambaşı: Her konuda.
Netanyahu: Hem kişisel hem de politik her alanda.
Hahambaşı: Son görüştüğümüzden bu yana pek çok şeyde ilerleme oldu.
Netanyahu: Birçok şeyde ilerleme var.
Hahambaşı: Ancak değişmeyen şu ki Mesih hâlâ gelmedi. Bu yüzden onun gelişini hızlandırmak için bir şeyler yapın.

Hahambaşı’nın artık ne acelesi varsa, “Bakın akşam oluyor, gün bitiyor, bugün de Mesih gelmedi.” diye Netanyahu’ya eleştiri anlamında ekliyor.

Akşam, Mesih ile sarılıp uyuyacak herhalde.

Aslına bakarsanız, ne Biden’ın ne de Netanyahu’nun Evanjelizm ve Armageddon umurlarında değil. Onların umurunda olan; kendilerini destekleyen Yahudi lobisi, silah şirketleri, Ortadoğu’nun enerji zenginliğinden faydalanan rantçı kafanın, oturdukları koltuklarının sağlamlığı uğruna takındıkları profesyonel roldür.

Bu cıvık cıvık karşılıklı yalakalık kokan durum; yalakalık yapanla yapılanın, ortada bekleyen koltuğun arasındaki hastalıklı bir ilişkidir.

Benim deli aklıma ayrıca şu geliyor:
Bunlar “Mesih bu” diye birini getirirler; o da bebek katili İsrail’den yana olursa, Deccal olarak anılmak pahasına o “Mesih” dedikleri soytarıyla da, İsrail’le de savaşır; geberttiklerini, iki bin yılı günümüze uyarlayıp ta Türkiye’yi de içine alacak şekilde Anadolu’ya kadar uzattıkları o “vadedilmiş topraklar” dedikleri Kenan topraklarına gömeriz. O çok istedikleri vaadi de biz gerçekleştiririz.

Yazıma burada son verirken, algılarla doğruların baskılandığı bir dünyada;

Herkesin bir inancı, masası, projeye karşı projesi, stratejiye karşı stratejisi olduğunu hatırlatıyor;
Kimin Mesih’in, kimin Deccal’in tarafında olduğunu göreceğimiz günü dört hatta altı gözle bekliyoruz.

Annelerini emdikten sonra, annelerinin ninni sesiyle huzur içinde uyurken bomba ile parça parça olan Gazze öylece dururken bunu yazmak çok zor olsa da;

Siz gene de,
Sağlık, huzur ve saygıyla kalın!

 

 

#SB2024PuanıylaAlım #deprem #yatutarsa #FreeUyghur #BJKvFB #Orkun #BirMilattır3Kasım #Beşiktaş #Duran #Sergen #Kırmızı #AKParti #Emirhan #Kerem #Tedesco #Levent #Salih #HaniBizÖğrenciydik #maç20 #Deva #SayınCumhurbaşkanım #RecepTayyipErdoğan
#NISA #AdaletKademede #StajyerÇırakEmekçidir


ABD ve İSRAİL'İN EVANJELİZM ve ARMAGEDDON SAVAŞI HASTALIĞI

......

HASAN BARIN

24.10.2025 16:15:00

Traktör Şazi'nin maçları TRT'de yayınlansın mı?


Evet 261 Kişi
% 97,02
Hayır 8 Kişi
% 2,97

Fenerbahçe Arsavev, 10'da 10'la Zirveye Göz Kırptı.

Arda Turanlı Shakhtar zirveye koşuyor: Dinamo Kiev’i 3-1 yendi

Fenerbahçeli basketbolcu sözleşmesini tek taraflı feshetti: Kulüp yasal süreci başlattı

Sadettin Saran Üç Yıldıza “Güle Güle” Demeye Hazırlanıyor

A Milliler sahneye çıkıyor: 2026 Dünya Kupası yolunda kritik üç sınavın tarih ve saatleri açıklandı

Türkiye, İsrail’i 10-3 mağlup ederek Avrupa Şampiyonu oldu

Fenerbahçe’de Ederson Şoku! Oynayamazsa 3. Kaleci Tarık Çetin Kaleyi Koruyacak

Muhteşem Başarı: Muhammed Furkan Özbek’ten Dünya Rekoru ile Gelen Dünya Şampiyonluğu!

Rus sporcular Gence'deki açılış törenini boykot mu ediyor?

Son Dakika: Yusuf Ayçiçek Al-Hilal’de

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.FENERBAHÇE A.Ş. 14 9 0 5 18 32
3.TRABZONSPOR A.Ş. 14 9 1 4 13 31
4.GÖZTEPE A.Ş. 14 7 2 5 10 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 14 5 6 3 -3 18
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 14 4 6 4 3 16
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 14 4 7 3 -4 15
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 14 3 6 5 -6 14
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 14 3 7 4 -7 13
15.İKAS EYÜPSPOR 14 3 8 3 -8 12
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 14 2 6 6 -17 12
17.GENÇLERBİRLİĞİ 14 3 9 2 -7 11
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 14 2 10 2 -13 8

YAZARLAR