Benim için esas zenginlik parayla alınamayacak güzellikler olsa da; yazımda belirtmek istediğim zenginlikten kastım, para veya para karşılığı satın alınabilecek, yapılabilecek olanlardır.
Allah'a duamdır: “Beni zenginlikle imtihan etme”
Sizi bilmem de, kendimde öyle bir potansiyel görüyor olmamdan mı ne, değişirim korkusuyla ben kendime hiç mi hiç güvenmiyorum!
Eninde sonunda en fakir insan gibi iki metrekarelik yere sahip olacaksan gerekte yok, kaldı ki ona da sahip olabilirsen!
Geneli için söylemek gerekirse;
Zengin olan kişinin zenginliğini, özellikle ondan daha zenginlerin zenginliklerinden daha zengin olduğunu göstermek gibi bir derdi var.
Neden böyle dua ettiğime aşağıda vereceğim örneklerle hak vereceğinizi umuyorum:
Özellikle çevresindeki insan faktörü önemli, zengin insanın yapayalnız olduğunu düşünün; neyi, ne zaman, kaça aldığını, nerede nasıl kullandığını kim bilecek? Dolayısıyla da kime neye karşı zenginliğini ispat edecek.
Çevresindeki insanların böyle beklentileri de bu bilinçaltı duygusunu destekler.
Çok zengin bir insanın bir arsa alıp, orada kimsenin evine benzemeyen bir villa yaptığını düşünün.
Bu villada, villanın sahibi de parmakla gösterilir değil mi?
Peki, gün gelip te bu villanın sağına soluna bu zenginin villasından kat kat güzel villalar yapıldığını düşünün!
İlk villa yapanın villası, sonradan yapılanların yanında gecekondu gibi kalır!
Zengin birinin yat alıp, yatını marinaya demirlediğini düşünün. Oradaki en güzel yat o olduğu için, gelen geçen baktığında o bakışlardan hayranlık bile reklamın amacına hizmet edecek.
Peki, bu yatın sağına soluna ondan daha güzel, daha devasa ve lüks yatlarında demirlediğini düşünün.
Bu durumda da ilk yat, orada Karadeniz takası gibi kalacak!
Her iki örnekte de olduğu gibi, bilinçli veya bilinçsiz verilmek istenen zenginliğin üstünlük algısı yerini zenginin beyninde depresyonik bir algıya bırakacak.
Bunlar bir tarafa da;
Zenginliğin sağladığı diğer insanlara karşı üstünlük duygusunu kıyamete karşı önlem olarak kullanmaya çalışanlar beni çok güldürür.
Bilirsiniz, belli başlı on kadar kıyamet senaryosu var!
Güneş Dünya’dan uzaklaşması, yaklaşması veya Güneş’in sönmesi, nükleer silah kullanılması, göktaşı çarpması, iklim değişikliği ile oluşacak kıtlık.
Daha da devam ediyor da, bu kadarla kalsın!
Bazı zenginler bunun bile önlemini alıyor:
Adam oluşacak kıtlık senaryosuna karşı gıda depolamış, etrafı makineli tüfeklerle dolu, yüksek sırları olan sağlam bir kale yaparak kendince tedbirli davranmış!
Düşünebiliyor musunuz; açız yemek yemek istiyoruz diye feveran edenleri, ondan yemek isteyenleri mermiyle doyuracak!
Dünya’nın parçalanması senaryosuna dair; yumurta gibi dayanıklı küre yapıp, içine gerekli eşyaları koymuş?
Hemen aklınıza şu soru geliyor olabilir:
Peki bu yiyecekler gün gelip bitmeyecek mi?
Aklınıza gelecek sorulara katkı amaçlı, benim aklıma daha değişik bir soru daha geldi.
Dünya çatırdayarak ortadan ayrıldı ve bu küre de tam ortaya yakın bir yerde diyelim, peki bu küreyi sağ tarafa mı sol tarafa doğru mu hareket ettirecek?
Nükleer savaşa karşı, yerin bilmem kaç metre altına yaşam alanı yaptırıp yıllarca orada köstebek gibi yaşamayı göze alanlar bile var!
Sadece zenginler mi?
Bilim insanlarının bile bu şekilde alınmış önlemleri var!
Okudunuz mu bilmem yıllar önce bizim yediğimiz içtiğimiz, kullandığımız malzemelerin olduğu bir küre yapılıp gömüldü.
Neymiş efendim, Dünya’nın başına bir şey gelirse bizden sonra gelecek nesiller bunlar ne kullanıyordu, ne yiyip içiyordu diye düşünmeyecekmiş!
Bak bak mantığa bak!
Ne olacak yani, gelecek nesil o kürenin içindeki tarhana çorbası tarifini bulunca, tarhana çorbası yapıp bıraktığımız tahta kaşıkla mı kaşık kaşık yiyecekler?
Diyelim ki bunu yaptılar, tahta kaşıkla tarhana çorbası yemelerinin, muhtemelen ışık hızını geçecek olan neslimize bilimsel olarak ne faydası olacak?
Son örnek hariç, diğer örneklere konu olan kişiler hiç mi tv seyretmiyor:
Hangi senaryoya karşı hangi önlemi alırsan al en sonunda; karada, havada, denizde, yerin altında yahut üstünde de ölene toprağın bile nasip olmadığı kişiler var!
Bunu bilmiyorlar mı?
Pekâlâ biliyorlar!
Amaç ölümden kaçmak, korunmak değil!
Asıl amaç;
Aslında burada bu insanların bilinçaltlarında yapmak istediği; parasıyla ölümü dahi öteleyip, zenginlik gösterimini hayal dünyasıyla birleştirerek nümayişte level atlatıp kendilerinin diğer insanlara göre ölümü az da olsa ötelediği iddiasıyla beyninde bir çeşit uyuşturucu algı oluşturarak üstünlükçü kibirli egosunu okşamak. Böylelikle hem kendilerini hem de diğer insanları uyuşturarak, ölüm konusunda bile diğer insanlara üstünlük kurmak.
Dedim ya amaç korunmak değil.
Ama siz kendinizi gene de koruyun!
Nasıl mı?
Mesela;
Kendinizi korumaya, benim yazdığım konusu tam belli olmayan bu tür yazıları okumamaktan başlayabilirsiniz!
Sizlere;
Sağlık huzur dilerken; en derin saygılarımı sunuyorum!
#Felsefe #Toplum #İnsanDoğası #Zenginlik #HayatGerçeği
#Şehit #Kerem #Sergen #Türkiye-Bulgaristan #Taraftan1500Bakiye #Pakize #KızılcıkŞerbeti #Rabbim #USDT #TbmmKademeyiVer #Mansur #MemleketAşkıyla #MuratKurum #Adıyaman #Epstein
Evet 261 Kişi
Hayır 8 Kişi