Anau Uygarlığı, Orta Asya’da, özellikle günümüz Türkmenistan’ının güneyinde, Aşkabat kenti yakınlarında ve Kopet-Dağ eteklerinde ortaya çıkan en eski ve en önemli uygarlıklardan biridir. Bu uygarlığın kökenleri Neolitik Çağ’a (Yeni Taş Çağı) kadar uzanır ve gelişimi MÖ 2. binyılın başlarına dek sürer. Bu durum, Anau’yu bölgedeki en eski yerleşik tarım toplumlarından biri hâline getirir.
Anau Uygarlığı dört ana aşamaya ayrılır:
Anau I (yaklaşık MÖ 5000–3300): Geç Neolitik ve Erken Kalkolitik dönem. Kerpiç evler inşa edilmiş, el yapımı seramik kaplar üretilmiş, insanlar bu dönemde tahıl ekimi ve koyun-keçi gibi hayvanların evcilleştirilmesine başlamıştır.
Anau II (yaklaşık MÖ 3300–2800): Bu dönemde bakır ve kurşun kullanımına geçilmiş; lapis lazuli (laciverttaşı) ve karnelyan taşından yapılmış süs eşyaları görülmeye başlanmıştır. Deve ve domuzun evcilleştirilmesi de bu dönemde gerçekleşmiştir.
Anau III (yaklaşık MÖ 2800–2000): Kültürel ve teknolojik genişleme evresidir. Üzerinde gizemli semboller bulunan küçük mühürler bulunmuştur; bunlar yazı öncesi simgesel sistemlerin başlangıcı sayılabilir. Mermer gibi yeni inşaat malzemeleri kullanılmış ve çevre uygarlıklarla ticaret izleri görülmüştür.
Anau IV (yaklaşık MÖ 900–650): Bu katman, bir zaman boşluğunun ardından gelen Demir Çağı dönemine aittir. Bu evre, İran yaylasının Yaz I kültürel evresiyle büyük benzerlikler gösterir.
Anau Uygarlığı’nı ilk keşfeden, Amerikalı kâşif Raphael Pumpelly olmuştur. 1904 yılında Carnegie Vakfı tarafından finanse edilen bir kazı seferi yönetmiş ve bulgularını 1908 yılında "Explorations in Turkestan" adlı iki ciltlik eserde yayımlamıştır. Çalışmaları özellikle erken tarım sistemleri ve köy yaşamının doğuşuna odaklanmıştır.
1950’li yıllarda Sovyet arkeologlar olan S. A. Yershov, E. N. Chemykh ve V. I. Sarianidi, kazılara devam etmiş ve katman analizi ile tarımsal ve ekonomik faaliyetleri belgelemişlerdir.
1990’larda ise Fredrik Hiebert ve Bakamurad Kurbanşahatov liderliğindeki bir ABD–Türkmenistan ortak kazı ekibi, modern bilimsel teknikleri kullanarak çalışmaları yeniden başlatmış ve 2003 yılında "A Central Asian Village at the Dawn of Civilization" adlı kapsamlı kitabı yayımlamıştır.
Anau, yalnızca bir arkeolojik alan değil; aynı zamanda göçebe hayattan yerleşik tarım toplumuna geçişin yaşandığı ilk merkezlerden biridir. Mezopotamya ve Hint uygarlıklarından önce bu gelişmeyi yaşamış nadir yerlerden biridir.
Ayrıca İran Yaylası ve Hindistan Alt Kıtası ile olan kültürel bağları, Anau’nun izole bir kültür olmadığını, bilakis geniş bir tarihî-kültürel ağın parçası olduğunu gösterir.
#Altan Öymen #CHP #Vefat #AllahRahmetEylesin
#Barinajans #Ankara #Mansur #Kürt #İsrail #Gaza #Lübnan #IlkayCimboma #Çaycı Hüseyin #Feriha #Işıklar #Bissouma #Listeden #Bülent Korkmaz #Çıkar #Tebriz #Enzo #Kerem