NİGAR ÖGEDAY

Tarih: 19.04.2025 12:05

Bir Avuç Gerçek Türk Yine Yürür, Mongurtlar Ardından Sürüklenir

Facebook Twitter Linked-in

 

Günlerdir Türkiye’den başlayıp Azerbaycan’dan da destek bulan bir kampanya var:
“Milliyetçiyim, Türkçüyüm” maskesi takıp elinde telefon ve klavyeyle Türk’ü Türk’e düşman etmeye çalışanlar ortalığı kirletiyor.
İktidarları bahane edip akıllarına geleni yazıyorlar. Hepsi de “Türk” maskesiyle sahnede!

Yazılanları, yorumları okudukça midem bulanıyor...

Ve ne yazık ki, daha önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hakkında tek kelime etmeyenler, bir gecede “KKTC sevdalısı” kesildi!
Bugün hepsi “Özbekistan bizi sattı”, “Kazakistan ihanet etti”, “Kırgızistan, Türkmenistan Türkiye’yi sattı” diye tweet atıyor, yayın yapıyor.
Ama hâlâ anlamıyorlar: Kırgızistan’ın bu konuda hiçbir yeni kararı yok!
1991’den bu yana Türk devletlerinin Rum Kıbrıs’la ilişkilerinin hangi düzeyde olduğunu dahi bilmiyor bu cahiller.

Kısa bir hatırlatma:

Birleşmiş Milletler’in 193 üyesinden sadece Türkiye “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni tanımıyor ve KKTC’yi meşru hükümet kabul ediyor.
Geri kalan 192 ülke ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) tanıyor.

SSCB dağıldığında, GKRY ilk olarak 24 Aralık 1991’de Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıdı.
1992 başlarında Kazakistan ve Kırgızistan’ı, daha sonra Özbekistan ve Türkmenistan’ı tanıdı.

İşte tanıma tarihleri:

Bu bilgiler ortadayken, Semerkant Zirvesi’nden sonra yayılan “Türk devletleri Türkiye’ye ihanet etti, GKRY’yi tanıdı” iddiası tamamen kasıtlı bir yalandır!

Evet, Türk devletleri GKRY’yi tanımaktadır.
Ama 11 Kasım 2022’deki Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi’nde KKTC’ye gözlemci statüsü verilmiştir.
Yani GKRY’yi tanımalarına rağmen KKTC’yi dışlamamış, tersine teşkilata dahil etmişlerdir.

Peki, 12 milyar Avro karşılığında mı Türkiye ve Kıbrıs Türkleri satıldı?

Türk devletleri, AB ile stratejik ortaklık kurduktan sonra – zaten önceden tanıdıkları – GKRY ile büyükelçilik düzeyinde ilişki kurmak zorunda kaldılar.
Çünkü AB, “toprak bütünlüğü” ilkesi gereği Kıbrıs’ın tamamını kendi toprağı sayıyor ve üyelik ilişkileri için bu ilişkiyi şart koşuyor.

Çin; Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’a 27,7 milyar dolar yatırım yaptı.
AB’nin 12 milyarlık yatırım paketi, bu Çin etkisini dengelemek içindi.

Yıllarca Sovyet baskısıyla şekillenen bu ülkeler, bugün ilişkilerini çeşitlendirme zorunluluğunun farkında.
Bu yüzden “Türk Devletleri Türkiye’yi sattı” söylemi hem haksız, hem insafsız, hem de gerçeklerden kopuk!

Şimdi dönelim Türk’ü Türk’e düşman etmeye çalışanlara:

Rusçu, İsrailci olup da “Turancı” maskesi takanların kim olduğunu biliyoruz.
Tek dertleri Türk dünyasını içeriden çökertmek!

Azerbaycan ve Türkiye sevdalısı gibi konuşan bazı maskelilere de sesleniyorum:
Düne kadar PKK’ya destek veren İsrail’e “kardeş” diyenlerin, “Hepimiz Ermeniyiz” diye slogan atanların, bugün Türkistan’daki kardeş devletlere laf söylemeye hakkı yok!

Azerbaycan, İsrail’le ilişki kurdu diye Azerbaycan halkına küfredenler;
Bursa’da bir iki hainin Azerbaycan bayrağını çöpe atması yüzünden tüm Türkiye’yi hedef gösterenler bugün de sahnede!

Hepsi “İsrailli”, hepsi “Ermeni” maskesiyle 500 milyonluk Türk dünyasına saldırıyor.
Ve ne yazık ki bazı mongurtlarımız da bu oyuna alet oluyor!

Ben Sovyet ve Ermeni işgali altındaki Ermenistan’da doğup büyüdüm.
Ermeniler her fırsatta Türklere hakaret ederdi.
Ama ailem, bize Türk olmaktan gurur duymayı öğretti.
“Türkiye bizi sattı” demedi. Boraltan anlatılmadı.
1937’de aydınlarımız kurşunlanırken Türkiye ses çıkarmadı diye serzeniş edilmedi.

Aksine bize şöyle dendi:
“Nuri Paşa ve Kafkas İslam Ordusu olmasaydı biz olmazdık.”
“Bir kıblemiz de Türkiye’dir, canımız ona kurban olsun.”
“Bütün Ermenistan Azerbaycan’a kurban olsun.”

1988’de Ermenistan’dan kovulup Azerbaycan’a sığındığımızda bazı mangurtlar,
“Niye geldiniz? Biz Ermeni kardeşlerimizle iyi geçiniyorduk” dedi.
Sözde akademisyen Ziya Bünyadov, canlı yayında 500 bin Türk’e “Yeraz” lakabını taktı.
Ama ailem, “Bunlar Azerbaycanlı değil, kızmayın, Azerbaycan’ı incitecek bir şey düşünmeyin” dedi.
Bize Azerbaycan sevdasını aşıladılar.

İşte bu sevda, Karabağ Savaşı başlayınca kardeşimi cepheye götüren güç oldu!

Diyeceğim şu:
Yazacak daha çok söz var ama uzatmayacağım.
Düşmanlara kızmıyorum; düşmandırlar.
Ama dost bildiklerimin tutumu canımı acıtıyor.
Bir de “Türk” bildiklerimin suskunluğu...

Bursa’daki maçtan sonra Azerbaycan bayrağı çöpe atıldığında,
Bakü’de Türk bayrağı indirildiğinde, iktidarların yanlışlarını halka mal etmedik.
Bugünden sonra da etmeyeceğiz!

Son yaşananlar bir kez daha gösterdi ki:
Her dönemde sadece bir avuç gerçek Türk vatan ve millet davası verir.
Ve her dönemde mongurtlaşanlar, o kutlu yürüyüşün arkasından sürüklenir.

Devletlerimiz yine beraber yürüyecek. Çünkü devlet aklı düşmanların aklından güçlüdür.
Türk’ün birlikte güçlü olduğunu düşmanlarımız kadar biz de biliyoruz.
Yanlışları devletler kendi aralarında çözer.
Halk olarak bize düşen, mongurtlarımızın ağzından çıkanı yine kendi ağzına tıkmaktır!

Turan benim kırmızı çizgimdir!
Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Azerbaycan:
Bunlar “Devletimdir” dediğim, gurur duyduğum ülkelerimdir.

Mayıs ayında yapılacak TDT Zirvesi’nde bu ülkeler, yavru vatan KKTC’ye sahip çıkacaktır.
Tüm zorluklara rağmen bunu yapacaklardır.

Nasıl ki bugün BM’de çoğunluk İsrail’i tanısa da – başta Azerbaycan olmak üzere – 193 ülkeden 146’sı Filistin’i tanımışsa,
yarın da KKTC’yi tanıyacaklardır.

Bugün Orta Asya devletlerinin Rus-Çin mengenesinden kurtulmak için AB ile adlarının yan yana anılmasına ihtiyacı vardır.
Bu ülkelere yıllardır “AB’ye entegre olmadılar” diye “diktatör” diyenler, şimdi de farklı bahanelerle saldırıyor.

Türk devletleri bağımsızdır!
Mongurtların ve Türk düşmanlarının ağzıyla değil, akılla yol yürüyorlar.
Eğer bunu yapmasalardı çoktan Ortadoğu’ya dönüşürlerdi!

Bir yanlarında Çin, Rusya, İran… Önlerinde ABD, AB, İsrail...
Ama tüm baskılara rağmen TDT masasında oturup, dünyanın tanımadığı KKTC’ye gözlemci statüsü verdiler!

Geri zekâlıların bile anlayacağı dille anlattım.
Umarım mongurtlarımız da anlar.
Düşmanlarımız zaten bu yazdıklarımı benden daha iyi biliyor!

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —