Tahtaya veya kâğıda rakam olarak 1 yazın.
Yazdığınız 1’in, bir tane de olsa bir değeri, gücü vardır.
Bir mermi insanı öldürür veya bir ilaç insanı kurtarır.
Tahtadaki 1’i silin, rakam olarak 0 yazın. 0’ın hiçbir değeri yoktur.

Vardir ama aslında yoktur!
1’in önüne istediğiniz kadar koyacağınız 0’ın sayı kaç olursa olsun önünde okunacak kadar bile  hiçbir değeri yoktur ama sağına yazacağınız 0, bir tane 1 sayesinde değer kazanır.
Yazacağınız 0’ın önüne 0 veya 1 rakamlarının değeri de 1 rakamının 1'lerin bir araya gelmesiyle oluşarak büyür.
Örnek: Diyelim en büyük tek basamaklı sayı olan 9 yazsanız bile 9, dokuz tane 1’den oluşur.
Dünya’daki 7 milyar insan da 1’er kişiden oluşur; hepsini 1’er 1’er çıkartın, Dünya’da insan kalmaz; ne ben bu yazıyı yazabilir ne de siz okuyabilirdiniz.
Zaten 1 bulunmuş, 0 da bulunmayıversin; bulursa da başkası bulsun, banane demeyerek 0’ı bulan Harezmi bile bir kişidir yani 1’dir.

Meşhur örnektir:
1 çivi 1 nalı,
1 nal bir atı,
1 at bir süvariyi,
1 süvari 1 orduyu,
1 orduyu kurtarır.
Ordunun kurtardığı 1’leri ise siz tasavvur edin.
1 ordunun kurtulması, 1 çivinin kurtardığı 1 nala bağlıdır.

İnsanoğlu için de böyledir.
Ama insanoğlunun gücü, 1’in gücünün farkındalığına varıp anlamak ve bunun kendisinin de 1 olduğunu düşünüp bu gücü ilk önce kendisine kanalize etmesinden geçer.
Kanalize edebilirse günlerden bir olur; kanalize edemezse 0 bile olduğunun farkına varmadan, boş viteste nereye gittiği belli olmayan, yokuş aşağı giden araba gibi gider ve son durak toprağın altını boylar.

Kendinin 1 gücünün farkında olmak dedim de, buyrun:
Lisede turizm öğretmenimiz anlatmıştı; arkadaş toplantısında misafir olan bir Fransız varmış. Adam kendi yaptığı işin, kendinin önemini öyle bir anlatıyormuş ki, “Ben olmasam, dikkat etmesem şöyle olur, böyle olur.”
Orada oturanlardan biri, yanında arkadaşına sormuş:
“Ben sormaya çekiniyorum, senin samimiyetine daha fazla güveniyorum; adam işinin kendinin öneminden o kadar bahsetti ki, bir sorsana bu adam Fransa’da bakan mı, vali mi?”
Fransız gümrük memuruymuş.
Cevabını duyanların yüz mimiklerinden küçümsemesini anlamış olmalı ki açıklama gereği duymuş:
“Ülkeme girmek isteyen şu kadar kişiyi ve eşyasını kontrol ediyorum. Bir tanesine dikkat etmesem, bir kiloluk uyuşturucu geçse, yüzlerce insan ve onların ailesi etkilenecek. Uyuşturucuyu kullanan kişilerin zarar verdiği masum insanlar, onların da aileleri etkilenecek; kaçak mal geçirseler Fransa vergi kaybına uğrayacak. Anladınız mı Fransa için ne kadar önemli olduğumu?”

Adam, 1 olarak 1’leri etkileme gücünü ve kendisinin 1 gücüyle diğer 1’lerin 0 olmasına engel olma gücünü anlamış.

Gümrük deyince, Gürcistan gümrüğünde yaşadığım bir olay aklıma geldi:
Birisi bir sigara geçirmemi rica etti, yolda tanıştığım ailenin büyük eşyalarının taşınmasına rahat şekilde yardım etmek için ailenin kızına emanet kartonu verdim.
Tam geçiş yaparken, yanımdaki kızın elindeki —geri almayı unuttuğum— sigarayı görmesinler mi? Gürcü memur “Kimin?” diye sorduklarında, “Benim,” deyince garip, aynı zamanda komik bir telaş koptu.
Telefona sarıldı, hoop iri kıyım bir bayan memur daha geldi. Benim pasaporta sırasıyla tekrar tekrar baktılar, bilgisayardaki kayıtları incelediler!

Ben uzaktan seyrediyorum. Hayır, bilir iriyarı biri olabildiğince çıtı pıtı; sigara ve pasaportumun etrafında iri karınca ile yavru karınca gibi dolanışları da komiğime gidiyor.
“Cazibeme dayanamadınız, bırakmak istemiyorsunuz” salakça espri şiddeti ayarında espriler yapacağım, yapamıyorum; aklıma gelen esprilere, onların uzaktan görüntülerine güleceğim, gülemiyorum.

İnanın öyle keyifli ve sevimli bir andı ki; ellerindeki bir karton sigarayı alıp, içinden bir paket, paketin içinden bir adet sigara çıkarıp yakıp; kartonu tekrardan bunlara teslim edip “Sayarsanız bir eksik çıkacak, bilginize” dedikten sonra karşılarına geçip keyifle tüttüre tüttüre onları tekrar seyredesim geldi.
Altı üstü içinde 20 tane bir; o 20 tane birin içinde de daha küçük 20 tane 1 var.
Evirsen de çevirsen de bu!
Sanki Gürcistan’dan bir karton sigara değil, on dönüm tütün tarlasını yüklendim Türkiye'ye götürüyorum.

Neyse, on dakika kadar oyalasalar da seve seve bırakacaklardı; seve seve de bıraktılar da!
Bunların yaptığı da 1 olmayı abartan, bol kompleksli işgüzar 1 çeşidine giriyor.

İşgüzar 1 olmayı bir kenara bırakırsak, bizim karar vermemiz gereken;
İlk önce kendimizin bir güç olduğumuzun, böyle olursak diğer 1’leri yanımıza çekebileceğimiz; 0’ları dahi 1’e çevirebileceğimiz yaratılış ve potansiyelde olduğumuzun farkına varıp, o farkındalıkla mı yaşayacağız, yoksa;
0 olup diğer 0’larla 0 olduğumuzun bile farkına varmadan yaşadığımızı varsayarak mı yaşayacağız?

Bilmem anlatabildim mi?

Bilmem anladım mı?

Karar bizim!
Öncelikle, güç olduğunuz 1 olmanın farkındalığıyla;
Sonra da sağlık, huzur, saygıyla kalın!

#BARIN Hasan

Tarihçi, Araştırmacı Gazeteci 

#Google #Barinajans #Twiter #İnstagram 

#PowerOfOne #YouMatter #EveryOneCounts #BeTheOne #TheOneEffect #SmallActionsBigImpact #FromZeroToOne #OneCanChangeTheWorld #OneDecisionAway #TheMathOfLife #HumanPotential #IndividualPower #ChainReaction #RippleEffect #BeThatOne #MakeItCount

#izmiryanıyor #AdaletBakanlığıTekSes300Bin #SabriUgan #Türkiyeli #Messi #Peters #İbrahim Kutlay #Eda Erdem #Suarez #Doruk #Tipini #Allah Rahmet Eylesin #Faul #RabbiminLütfu #MilyonlarAFBekliyor #CBVarsaEkAtamaVar #bilecikyanıyor #GazaGenocide #idam #YasamaBitmedenKademe #20 M #yangın #Özgür Özel #Türkiyeli #1024 KPSS #depremoldu #OrmanKahramanları #FreeTogo #Melik #Gomez #Adidas #20ye #Otokoç #Milan #Fransalı #Opsiyonlu #Adalet