Dijital uzay, 21. yüzyılın en önemli medeniyet dönüşümlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Artık devletler ve toplumlar arasında yeni bir etkileşim ve çatışma alanı hâline gelmiştir.
Her ne kadar sınırları aşan ve herkese açık bir alan gibi görünse de, bu alan üzerindeki kontrol eşit dağılmamış, büyük ölçüde Batılı güçlerin — başta Amerika Birleşik Devletleri’nin — elinde toplanmıştır.
Bu makale, dijital uzayın kavramını, bileşenlerini ve Batı’nın hâkimiyet mekanizmalarını analiz ederek, gelişmekte olan ülkelerin dijital egemenlik elde etme yolunda karşılaştığı zorluklara ışık tutmaktadır.
İletişim ve bilgi devrimi, uluslararası ilişkilerde niteliksel bir sıçrama yaratmıştır. Mücadele artık yalnızca toprak veya doğal kaynaklarla sınırlı kalmamış; internet ağlarını, verileri, yapay zekâyı ve dijital altyapıyı kapsayan siber alana da yayılmıştır.
Bu dönüşüm, dijital uzayı siyaset, ekonomi ve kültürde nüfuzun en güçlü araçlarından biri hâline getirmiştir. Bu bağlamda ABD, sahip olduğu temel altyapı ve küresel teknoloji devleri aracılığıyla dijital dünyanın en güçlü aktörü olarak öne çıkmaktadır.
Dijital uzay, bilgisayar sistemleri ile iletişim ağlarının kesişmesi sonucu ortaya çıkan, bilgi ve verilerin anlık ve sınır ötesi biçimde dolaşımını mümkün kılan sanal ortamı ifade eder. Temel özellikleri şunlardır:
Batı’nın, özellikle ABD’nin dijital altyapı üzerindeki kontrolü dikkat çekicidir:
Bu durum, Washington’a küresel bilgi akışlarını yönetme ve erişim hızlarını kontrol etme imkânı vermektedir.
Amerikan teknoloji devleri — GAFAM (Google, Apple, Facebook/Meta, Amazon, Microsoft) — şu alanlarda küresel tekel oluşturmuştur:
Böylece dünya verilerinin büyük bölümü Amerikan özel sektörünün ve dolaylı olarak da Amerikan devletinin kontrolüne girmiştir.
Batı’nın hâkimiyeti sadece altyapı ve şirketlerle sınırlı kalmamaktadır. Hukuki düzenlemeler ve standartlar üzerinden de etkisini göstermektedir:
Diğer ülkeler, küresel dijital pazara entegre olabilmek için bu normlara uymak zorunda kalmaktadır.
ABD kurumları, özellikle NSA, dijital uzayda gözetim ve casusluk faaliyetlerinde başat rol oynamaktadır:
Bu sayede dijital uzay, geleneksel silahlarla eşdeğer stratejik bir araç hâline gelmiştir.
Dijital alan aynı zamanda Batı kültürünün ve liberal değerlerin yayılma kanalıdır. Sosyal medya ve dijital medya araçları, küresel kamuoyunun şekillendirilmesinde ve yönlendirilmesinde önemli işlev görmektedir.
Batı dışındaki toplumlar şu temel sorunlarla yüz yüzedir:
Dijital uzay, uluslararası mücadelenin yeni sahnesi hâline gelmiştir. ABD, sert ve yumuşak güç unsurlarını birleştirerek bu alandaki üstünlüğünü pekiştirmiştir.
Ancak bu hâkimiyet mutlak değildir. Diğer devletler, altyapıya yatırım yaparak, insan kaynağını geliştirerek ve yerli inovasyonu destekleyerek dijital egemenlik stratejileri inşa edebilir.
Küresel dengenin geleceği, Batı’nın dijital alan üzerindeki tekelini kırma ve daha adil, çok kutuplu bir sistem kurma kapasitesine bağlı olacaktır.
#Mustafa Kemal Atatürk #Barınajans #Barinajans #Hasan Barın #SYDVGrevde #Kerem Aktürkoğlu #Futbol #Volkan Demirel #Recep Tayyip Erdoğan #PromosyondaAdaletliOl #MaliyeEğitimeEkAtama #Portekizli #YüzYılAffı SnErdoğan #Büyük Zafer'in 103 #Aykut #Jungkook #Aykut #Hakan Fidan #Alman #Volkan Demirel #Saran #Haram #Fahrettin Altun #Eylül #Filistin #Hamas KademeyiGetirÇileyiBitir
Evet 263 Kişi
Hayır 8 Kişi