DİKKAT ERİVAN’A!
(Bölüm II)
Tarihsel bağlam ve teknik gerçeklikler
Vekilovların mülkü – Erivan’da yer alan, yüksek estetik anlayışla inşa edilmiş, farklı bölgelerden getirilen seçkin malzemelerle yükseltilmiş üç katlı bir konak ve yardımcı yapılardan oluşmaktaydı.
Başlıca malzeme kaynakları:
Ahşap malzemeler (meşe, ceviz, karaağaç, çınar) – Vekilovlara ait olan Şemşeddil ormanlarından (günümüzdeki Tovuz–Gazah bölgesi);
Taşlar – Erivan çevresindeki dağlık ve süs taşı bakımından zengin alanlardan temin edilmişti.
Bazı malzemeler at arabalarıyla, bazıları ise Transkafkasya demiryolu hattıyla taşınmıştır.
Oymalı ahşap kafesler ve motifli taş süslemeler – dönemin estetik anlayışına uygun olarak yerli ustaların el emeği, zihinsel birikimi ve ruhuyla işlenmiştir.
Müsadere ve yeniden kullanım mekanizması
1920’li yıllarda Sovyetleşme süreciyle birlikte Erivan’daki birçok Azerbaycanlıya ait mülk:
• Kamulaştırılmış (müsadere edilmiştir),
• Yıkılmış ya da farklı amaçlarla yeniden kullanıma sokulmuştur.
Mimari açıdan yaygın uygulamalar:
– Yıkılan yapıların sağlam ve köşe taşı niteliğindeki taşları, yeniden kullanım için en değerli malzeme olarak görülmüştür;
– En kaliteli taşlar yapı cephelerindeki sütun kaidelerinde, korniş detaylarında ve ana giriş portallarında değerlendirilmiştir;
– Ahşap kafesler ve süslemeli ağaç parçaları – daha çok iç mekân restorasyonlarında, pencere alınlıklarında, tavan süslemelerinde ve benzeri alanlarda kullanılmıştır.
Hükûmet binasında izler…
Bu noktada mimari araştırmacılar için bazı ilginç paralellikler (retorik sorular) ortaya koyabiliriz:
– Hükûmet binasının kornişlerinde görülen kahverengi ve açık gri taş parçaları, önceden var olan mülklerden mi taşındı?..
– Yerli tüf taşına ek olarak, göz önünde olmayan yerlerde kullanılan ikinci sınıf taşlar, acaba yıkılmış yapıların kalıntıları değil mi?..
– Eğer Azerbaycanlılara ait evlerin yeni fotoğrafları veya planları bulunursa, Hükûmet Konağı ve çevresindeki 100 yıllık yapılarla karşılaştırmalı bir analiz yapılması benzerlikleri ortaya çıkarmaz mı?..
(Karabağ’dan XX. yüzyıl sonunda yağmalanıp götürülen ev malzemeleri, hatta mezarlıklardan çıkarılan mermerlerin, Ermeni generallerin ve varlıklı kişilerin villalarında ve yazlıklarında kullanılmadığını kim söyleyebilir?..)
Abartmaya gerek yok – Vekilovların mülküne ait ahşap işçiliği ve taş malzemeler, dönemin ekonomik zorlukları ve malzeme kıtlığı koşullarında sistemli bir şekilde sökülüp yeniden değerlendirilmiştir…
Naxçıvan, Göyçe, Erivan ve başka bölgelerden toplanan kır bitkileri, ağaç kabukları işlenerek özel boyalar elde edilmiş; ayrıca Vekilovlara ait evcil kuşların birkaç aylık yumurtaları helal yollarla satın alınmış ve bu malzemeler yapıların boyanmasında, süslenmesinde titizlikle kullanılmıştır…
İşte bu iz – artık var olmayan bir sarayın ruhu gibi, Ermenistan Hükûmet Konağı’nın ve çevredeki 100 yıllık yapıların temellerinde, duvarlarında “susarak” yaşıyor…
Yaşıyor ki, bir gün öz sesini duysun, öz sözünü işitsin, öz yüzünü görsün ve yeniden öz ruhuna kavuşsun…
Talan edenlerin tahribatı
Erivan, tarihte ilk Ermeni devleti için başkent ilan edildiğinde, Vekilovlara ve diğer yerli Erivanlılara ait mülklerin yabancılar tarafından “millileştirilmesi” – aslında müsadere edilmesi – medeni hukuk açısından bir ihlaldir.
Eğer bu mülk ya da arsalar sonradan devlet binası olarak kullanılmışsa, bu durum hukuki tazminat talebi açısından önem arz eder.
Peki, bu bilgiler gelecekte tarihi mülkiyet iddiaları için (medeni ve uluslararası) hukuk mahkemelerinde delil olarak kullanılabilir mi? – Elbette, bu sorunun ayrıntılı cevabını hukuk uzmanları verebilir.
Konuyla ilgili başka bir yön de mimarlık ve aile soyağacıyla ilgilidir:
Paşa Bey → Kerim Bey → Mehmed Bey → Kerim Bey, Kadim Bey, Yusuf Bey ve diğerleri – bu soy ağacı, hem tarihsel tanıklık hem de miras hakkının izini sürmek açısından dikkate alınmalıdır.
Sizce, bu aile üyelerinin Erivan’daki mülkiyet belgeleri, fotoğrafları, mektupları veya başvurulabilecek kaynakları varsa, bunlar güçlü hukuki kanıtlar sayılmaz mı?..
Hatırlayalım: “Chiragov ve Diğerleri Ermenistan’a Karşı” başlıklı – 10 yıl önce karara bağlanmış dava…
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8., 13. ve 14. maddeleri ile Sözleşmeye Ek 1 No’lu Protokol’ün 1. maddesinin ihlali gerekçesiyle, Azerbaycan vatandaşları Elhan Çıragov, Adışirin Çıragov, Ramiz Cebrayılov, Akif Hasanov, Fehreddin Paşayev ve Karaca Cebrayılov’un 06.04.2005 tarihinde yaptığı başvuru sonucunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 16.06.2015’te karar vermiştir.
Bu bağlamda, gelin
Vekilovların Erivan’daki mülkleri, toprakları vb. hakkında uluslararası hukukta başvurulabilecek dayanakları sıralayalım:
a. Mülkiyet hakkının dokunulmazlığı ilkesi:
“Hiç kimse mülkiyetinden keyfi olarak yoksun bırakılamaz.”
(BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Madde 17(2))
b. Mirasla edinilen mülklerin korunması:
“Her birey, mülkiyetine barışçıl şekilde sahip olma hakkına sahiptir.”
(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Protokol No. 1, Madde 1)
c. Tarihi mülklerin savaş ve göç sonucunda el konulması durumunda yasal sorumluluk:
“Uygun süreç olmaksızın ya da tazminat ödenmeden yapılan kamulaştırma, uluslararası teamül hukukunun ihlalidir.”
(BM Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu, 1993 Raporu)
Ayrıca, Azerbaycan milli mevzuatına göre (Medeni Kanun çerçevesinde) olası referanslar:
a. Mülkiyet hakkı:
“Mülkiyet hakkı – mülkiyet sahibinin bir şeye sahip olma, onu kullanma ve tasarruf etme hakkıdır.”
(Azerbaycan Cumhuriyeti Medeni Kanunu, Madde 148.1)
b. Önceki hukuk rejimine dayalı mülkiyetin iadesi:
“Eğer mülkiyet hakkı hukuka aykırı şekilde kısıtlanmışsa, bu hak iade edilmeli ve zarar gören kişiye tazminat ödenmelidir.”
(Madde 157.2)
c. Miras hukuku:
“Vasiyet veya kanuna göre miras, mirasçıya malın geçiş hakkını belirler.”
(Madde 1143 ve devamı)
Not-2:
Eğer Erivan’daki Vekilovlara ait mülk 1920–1930 yıllarında müsadere edildiyse, bu sürecin dayanağı muhtemelen SSCB’nin şehir planlama ve yeniden yapılandırma projeleri (özellikle Erivan’ın Sovyetleştirilmesi planları; 1924–1935) olabilir.
Bu planlar doğrultusunda Türk-Müslüman mirası sistemli şekilde ortadan kaldırılmış, yerine “Sovyet anıtsallığı” monte edilmiştir.
1920 sonrası Kafkasya’da Sovyet yönetiminin kurulmasıyla mülkiyet ilişkileri köklü biçimde değişmiştir. Çarlık dönemi hukuk sistemine dayanan tapuların geçerliliği ortadan kaldırılmış, “halk mülkiyeti” anlayışı getirilmiştir.
SSCB’nin oluşum sürecinde bireysel mülkiyet hakkı sistemli biçimde lağvedilmiş, geniş çaplı millileştirme politikası uygulanmıştır.
Bu durum, özellikle şehirlerdeki taşınmazlara ve Erivan’daki Azerbaycanlılara ait mülklere de yansımıştır.
Vekilovların mülkünün müsadere edilmesi de tam olarak bu “hukuk rejiminin” (hukuksuzluğun!) bir parçası olmuştur.
Ancak dikkat çeken bir husus var:
– Millileştirme çoğu zaman mülk sahibine bilgi verilmeden, resmi onay alınmadan gerçekleştirilmiştir;
– Sıklıkla yazılı belge ya da yasal dayanak olmadan yürütülmüştür;
– Vatandaşların mahkemeye başvuru ya da tazminat talep etme hakkı fiilen tanınmamıştır.
SSCB hukuk sisteminde mülkiyet hakkı yalnızca “biçimsel” olarak tanınsa da, onun korunması ideolojik ve siyasi koşullara tabiydi.
Dolayısıyla, Mehmed Ağa Vekilov’a ait tapulu mülkün el konulması, yalnızca ideolojik temellere değil, aynı zamanda etnik temelli bir baskı politikasına dayanıyordu…
Vekilovların mülkünün Ermenistan hükûmeti lehine geçirilmesi, SSCB yasaları açısından “biçimsel” olarak gerekçelendirilebilir, ancak günümüz uluslararası hukuk ve insan hakları sözleşmeleri çerçevesinde mülkiyet hakkının ihlalidir.
– Bu da, taşınmazın iadesi veya tazminat talebi için hukuki bir zemin teşkil eder.
(Devamı var)
DEVLETİMİZ ZEVAL GÖRMESİN!
#Ekber GOŞALI
#Portekiz'de #Sallandık #Dilek İmamoğlu #Morata #Seninle #Samsun #TekÇözumKademe #Cüneyd #ErkanAvcı #UzakŞehir #KurumlarVergisiUzatılsın #CihAl #Elektrik #Kışlasız Bedelli Askerlik #Mahir Bey #Şahin #Barcelona U19 #Kadir ##bist100 #Ekrem Murat #Devlet Beyin Sözü Senet #EngelliÖğretmenlereTamAtama #Belediye #Geçmiş #Iran #Seninleyiz Reis #İsmail #Cumhurbaşkanı Erdoğan #StajÇırakMağduriyetiBitecek