Değerli Okurlarım, bu yazımda son zamanlarda sorguladığım belki bir çoğunuzunda değerler, fikirler, ilkeler çerçevesinde sorgulamak zorunda hissettiği önemli konular üzerine yazmaya karar verdim.
Meseleleri kişiselleştirmeden ele alma gayreti içerisinde sorularımı soracağım. Aslında her bir soru birçok açıdan ele alınıp etraflıca ve derinlemesine irdelenmesi gereken konular içermesine rağmen ben sadece sorularımı ortaya koyacağım. Kuran'a-ı Kerim 'in birçok suresinin ayetlerinde bizlere düşünmemiz, akletmemiz, tefekkür etmemiz için Allah mesajlar vermiş olmasına rağmen ne kadar düşünüyoruz? Aklımızı kullanmamız gereken yerlerde aklımızı kullanıyor muyuz? Hiç düşündünüz mü? Kültürel, geleneksel ve dini kalıplarımız bizi ne kadar düşünmeye, akletmeye, sorgulamaya teşvik ediyor? Bu durumu köreltecek, ket vuracak o kadar söz var ki yaşantımızda.
Çocukluğumuzda bir konuyu merak edip, sorguladığımızda, senin kafan almaz böyle şeyleri diye uyarılara maruz kalmış olmayanımız azdır sanırım. Eğitim sistemimiz değişiyor, dünya değişiyor, ülkemiz değişiyor, insan, çevre, toplum... Her şey değişiyor. Ama maalesef bazı dogmatik yaklaşımlar değişmiyor.
Dinimizi kendini dindar gösterip, din adına ahkam kesenden mi yoksa dinin asli kaynaklarından mı öğrenmeliyiz? Bizi Allah adına kandırmak isteyenlerin bu kadar çok türediği bu zamanda sorgulamaksızın kabul edip kandırılacak mıyız yoksa aklımızı kullanıp Kuran' a mı yöneleceğiz? Ne ideolojik fikirler ve değerler ne de din siyasi menfaatlerin hakim olduğu bir toplulukta öğrenilmez. Hepimizin samimiyet imtihanından geçtiği bu dünyada imanımızın ve takvamızın değerlendiricisi Allah 'tır.
Samimiyet değeri her alanda karşımıza çıkan önemli bir değerken siyasetten, fikriyata, iş ahlakından, insan ilişkilerine kadar bunca samimiyetsizlik nedendir? Bazı meseleleri değerlendirirken kendime zaman zaman şu soruyu sorarım. Acaba Peygamber Efendimiz olsaydı bu durumda ne yapardı?
Atatürk 'ün bu konudaki duruşu ve yaklaşımı nasıl olurdu?
Başbuğ Alparslan Türkeş bu duruma nasıl tepki gösterirdi?
Hz. Ömer, adalet konusunda kendisine nispet yapıldığında ne söylerdi?
Muhsin Yazıcıoğlu başkana bu soru sorulsaydı cevabı ne olurdu?
Bu soruları herkes kendi dünya görüşü ve inanışına göre oluşturabilir. Hepinizin bildiği üzere ben Türk Milliyetçisi, Müslüman bir insan olarak kendime bu ölçütler ve değerler çerçevesinde sorular sorarak ve meseleleri sorgulayıp ele alarak hakikati bulmaya çalışıyorum. Bugün her alanda sürü insanları da oluşmaya başladı.
Sürü insanı sistematik bir düşünce tarzına sahip olabilir mi?
Sürü, neye taraftarsa, çoğunluğa mı yoksa doğru olana mı uyar?
Sürü insanı itaat mi eder, isyan mı?
Sürü okuyup anlayan mı yoksa başkasını dinleyen midir?
Evet sevgili okurlarım, zulümden, zalime, vatandan millete,..... zillete, Doğu Türkistan 'dan Çin' e... Tebriz'den Ankara'ya... İsrail 'den Filistin' e, Gazze'ye ... Batı dan doğu ya... O kadar çok sorgulanması gereken konu var ki, cevapları ben de kalsın.
#Adnan Aras
#Barinajans #Google
#sallandık #altın #Zeynep Bastık #GenelAf #Arif Kocabıyık #Özlem Zengin #EşrefRüya #İstanbulunFethi #29Mayıs1453 #LeylaHayatAşkAdalet #Cole Palmer #Zeynep Bastık #Esenler #Malatyalı #Anayasa #Yusuf Güney #The Real One #Bahçeli #khklıyıdaekle #ERDOĞANLA DEVAM #bist #Hayırlı #Özgür Özel #Azerbaycan