Takım elbise ve kravat giyen herkes entelektüel değildir,
çünkü kültür giyimle ölçülmez,
omuzlara asılan sahte bir madalya da değildir.
Gerçek kültür akılda bir ışıktır,
ruhta bir yüceliktir,
ve şeyleri yargılarken bir dengedir.
Gösterişli kültür ise,
içsel bir boşluğu gizleyen parlak bir kabuktan ibarettir,
dışarıdan parlar ama içeriden karanlıktır.
Gerçek entelektüel, kendini fotoğraflar, unvanlar ya da zarafetle kanıtlama ihtiyacı duymaz;
kendini düşüncesiyle,
mantığıyla,
ve alkış istemeden başkalarına yolu aydınlatma yeteneğiyle kanıtlar.
O, insanlar görmezken hakikati gören
ve her şeyi kaybetse bile onu dürüstçe söyleyendir.
Gösterişli entelektüel ise,
anlamdan çok ışıkları arar,
düşünme sanatından çok süsleme sanatında ustadır.
İlkelerden çok bahseder ama onlara inanmaz,
değerler üzerine yazar ama ilk fırsatta onları satar.
Kültür kelimeleri ezberlemekte değil, onları uygulamadadır.
Süslemede değil,
tevazu ve dengededir.
Bu, akademik bir belge ya da sosyal bir görünüm olmaktan önce ahlaki bir sorumluluktur.
Bugün toplumlarımız, anlamaktan çok rol yapmayı bilen,
sahte entelektüel zarafet sahipleriyle dolmuştur.
Oysa onların eksikliği, kültürün özü olan hakikat ve insana bağlılıktır.
Gerçek entelektüel fikri eker,
gösterişli entelektüel gürültüyü eker.
Birincisi akılları inşa eder, ikincisi güveni yıkar.
Birincisi hakikate kulak verir, ikincisi alkışa.
Ölçümüz her zaman düşünce olmalı, görünüş değil;
dürüstlük olmalı, sahtelik değil;
akıl olmalı, kumaş değil.
Çünkü giysiler bedeni güzelleştirebilir,
ama insanı güzelleştiren yalnızca düşüncedir.
#Çağlayan Adliyesi #Türkiye'den #Pakistan #Tele 1 #Hüseyin Gün #Hira #Kürt #Real Madrid-Barcelano #Galatasaray-Göktepe #Onana
Evet 261 Kişi
Hayır 8 Kişi