İnsanın, Allah’ın helal kıldığı nimetleri, haram sayarcasına yasaklaması mümkün mü? 
Daha doğrusu insan, Allah’ın hüküm koyduğu bir konuda tasarrufta bulunabilir mi?
“İnsanın gücü, kudreti ne ki Allah’ın hüküm koyduğu bir konuda tasarrufta bulunabilsin?” dediğinizi duyar gibiyim.
Haklısınız. 
Aciz bir varlık olan insanın Yüce Yaratıcı adına tasarrufta bulunmaya yetkisi yok. 
Ama maalesef öyle yapıyor. 
Acizliğini, haddini bilmeden, hududunu tanımadan Allah adına hüküm veriyor.

Peki, insan kim oluyor da Allah’ın helal kıldığı üzerinde kendince tasarrufta bulunabiliyor? 
“Bu haddini aşmak olmuyor mu?” diyorsunuz değil mi?
Evet, haklısınız. 
İnsan haddini, hududunu bilmiyor bazen. 
Yüce Yaratıcının kurduğu düzene bir bakıma kendince yeniden düzen vermeye çalışıyor

Nasıl mı?
Allah’ın rızık olarak verdiği nimeti eşinden, çocuğundan, kısacası ailesinden esirgeyerek yapıyor bunu. 
Allah, yarattığı ve helal kıldığı her şeyi istifade etsinler diye insanoğlunun istifadesine sunmuştur. 
Değil mi?
Peki, insanoğlu ne yapıyor?
Daha okul çağına gelmeyen çocuğunun geleceği için kaygılanıyor. 
Bugün o çocuk için harcaması gereken miktarı, geleceğinden veya gelmeyeceğinden hiç de emin olmadığı yarınları için saklamaya gayret ediyor. 
Biriktirdikçe biriktiriyor… 
Halbuki nimetler, yarınlara hazırlık olsun diye biriktirmek için değil, zamanında faydalanmak için verilmiştir. 
Öyleyse bir an sonrasına hükmümüz olmayan dünyada, yarınların kaygısını çekmemiz nedendir?

Ama maalesef öyle yapmıyoruz.
Çocuklarımızın giyecek, yiyecek, okul, sosyal ihtiyaçları dururken; “Evladımızın yarınları garanti altında olsun. Aman yarın büyüdüğünde sıkıntı yaşamasın.” diyerek biriktirme çabasına düşüyoruz.
Hâlbuki kazanılan harcandıkça insanlar arasında ticaret ve üretim gelişecek, kendiliğinden bir üretim-tüketim dengesi oluşacak. 
Bu denge sayesinde hayat canlanacak, yaşam hareketlenecek.

Dikkat edersek günümüz ekonomi yöneticilerinin en büyük çabasıdır “yastık altı” olarak adlandırdıkları âtıl birikimleri ortaya çıkarmak. 
O birikimi bir şekilde ticaret ve üretim ekonomisinin içerisine katmak için uğraşır dururlar. 
Çünkü yatan varlığın ne kendine ne biriktirene ne de topluma bir faydası vardır.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de hiçbir zaman biriktirmekten bahsedilmez. 
Aksine ihtiyaç sahipleri ile paylaşmak, yardımlaşmak öğütlenir sürekli olarak.
Bugün insanlar elindekini kardeşi ile bile paylaşmak istemiyor. 
Bırakın başka ihtiyaç sahipleri ile paylaşmayı.

Hâlbuki eskiden öyle miydi?
Elde bulunan, ihtiyaç sahibi ile paylaşılır; yakın çevredeki insanların düştüğü zor durumdan kısa sürede çıkması sağlanırdı. 
İmece olarak adlandırdığımız bir yaşam biçimi vardı.
“Bugün ona, yarın bana.” derdi insanlar.
Ama günümüzde keser gibi herkes kendine yontuyor, kendi çıkarını düşünüyor. 
İşte bu nedenle bugünü yaşayamadan on yıl, yirmi yıl sonrasının kaygısı çekiliyor.

Oysaki Yüce Yaratıcı; “Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve güzel şeyleri haram saymayın, sınırı da aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.” (Maide Suresi, 87. Ayet) buyurarak insanları haddi aşmadan, meşru çerçevede helal sayılan rızıklardan istifade etmeye çağırmaktadır. 
Helal kılınanların haram sayılması yasaklanmakta ve aynı zamanda da aşırıya ve israfa kaçan tüketimin önüne set çekilmektedir. 
Çünkü tüketimde israf, Allah’ın kesinlikle yasakladığı bir durumdur:
“Allah’ın size verdiği helâl ve temiz rızıklardan yiyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’ın yasaklarından sakının.” (Maide Suresi, 88. Ayet)

İnsanoğlu bugünün yaşamalı, imkanını varlığını bugün değerlendirmeli.
Bir saniyesine bile hükmedemediği dünyada yarınlarını düşünmek, yarınların kaygısı ile yaşamak ne kadar mantıklı.
Yaradan, Hud Suresi 6. ayetinde “Yarattığı her canlının rızkına kefil olduğunu” buyurduğu halde onun vaadine güvenmemek değil midir yarınları kaygı etmek?
Helali yasaklamak değil midir, bugünkü ihtiyaç için harcamayarak yarını kaygı ederek biriktirmek?

Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diliyorum.

Alpaslan Demir
İstanbul-02.05.2025

alpaslandemi@gmail.com

#Özgür Özel #OEzguerOEzel #sirrisüreyyaönder #Tayyip #Osmanlı #Mbappe #Korumalar #Ancelotti #Selçuk Tengioğlu #İlhan Eliaçık #İbrahim Karagül #Süper Lig'e #Telef #Tokat #Zafer #Kılıçdaroğlu #Ayyüce Türkeş #Atatürkçü #Kürt #Hukuk #Allah'tan #190 Milyar Gelir Var #TelefiSandıktaGör #Geçmiş