
Son aylarda İran’ın Güney Azerbaycan bölgelerinde millî kimlik vurgusu giderek güçleniyor. İran’daki 40 milton Türk nüfus, yıllardır kültürel ve siyasi baskılarla karşı karşıya olmasına rağmen bugün geçmişe göre daha örgütlü, daha kendine güvenli bir çizgide ilerliyor. Tahran yönetimi bu yükselişi açıkça “ulusal güvenlik” riski olarak görüyor.
Güney Azerbaycan’daki toplumsal hareketlilik, başta Tebriz, Erdebil, Urmiye ve Zengan olmak üzere, rejimin kırmızı çizgilerini zorluyor. İran’ın “ayrılma tehlikesi” söylemini daha sık kullanması, içerideki etnik baskıyı meşrulaştırma çabasının bir parçası.
Bu nedenle Tahran, Türkiye ve Azerbaycan’la çatışmacı bir çizgiyi sürdürmenin kendisi için artık daha riskli olduğunun farkında.

İran siyasetindeki ani yumuşamanın en kritik nedeni budur.
Zengezur Koridoru’nun açılması ihtimali, İran’ın Kafkasya’daki jeopolitik rolünü kökünden etkiliyor. Koridor faaliyete geçtiğinde:
Türkiye–Azerbaycan Türk dünyası bağlantısı kesintisiz hale gelecek,
İran’ın Araz hattı boyunca sahip olduğu transit avantajı zayıflayacak,
Tehdit olarak gördüğü Türk dünyası entegrasyonu güçlenecek.
Tahran son aylarda bu tabloyu daha net gördü. Bu nedenle Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkileri yumuşatmak, İran'ın kendisini tamamen dışlanmış bir coğrafi konuma itmemek için attığı zorunlu bir adımdır.
Kısacası: Zengezur gerçeği, İran’ı diplomatik koridora zorladı.
İran, hem iç siyasi krizler hem de bölgede artan yalnızlık nedeniyle nefes almak istiyor. ABD yaptırımları, ekonomik çöküş ve halkın ekonomik memnuniyetsizliği Tahran’ın manevra alanını daraltıyor.
Bu nedenle Türkiye gibi bölgesel güçlerle gerilimi tırmandırmak, İran’ın artık kaldırabileceği bir yük değil.
Ayrıca, Azerbaycan’ın İsrail’le stratejik ilişkilerinin derinleşmesi, İran için ayrıca bir baskı unsuru oluşturuyor. Tahran bu nedenle Bakü ile ilişkilerini sert bir çizgide tutmanın kendisine geri dönüşü olmayan zararlar getirebileceğini anlamış durumda.
Bugün İran yönetimi şu
tabloyu açıkça görüyor:
Güney Azerbaycan milli bilinci yükseliyor.
Zengezur Koridoru’nın açılması İran’ın jeopolitik denklemdeki yerini değiştiriyor.
Türkiye ve Azerbaycan arasında oluşan güçlü stratejik ortaklık bölgenin ana ekseni haline geliyor.
Bu nedenle Tahran’ın diplomatik yumuşaması bir tercih değil, bir zorunluluktur. İran, kendi iç istikrarını korumak için dış politikada daha dikkatli adımlar atmak zorunda kaldığını artık saklamıyor.
Bundan sonraki süreçte İran’ın Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerindeki her gelişme, sadece diplomatik bir adım değil; aynı zamanda İran’ın iç dengelerini yönetme çabasının dışa yansıması olacaktır.
Evet 263 Kişi
Hayır 8 Kişi