Günümüzde ustanın dizi dibinde çıraklıktan işi öğrenmeye başlamak rafa kaldırılmış, çıraklık, kalfalık yapmadan usta olma isteği tüm toplumumuzu sarmış durumda. Herhangi bir işe başlayan kişi; bulunduğu iş yerinin en rahat çalışanı, en yetkilisi ve en çok kazananı olmak istiyor.
Âdeta bir atölyenin kapısından ilk defa adımını atıyor olmasına karşın, makina ve tezgâhları tanımadan ustabaşı olmayı arzulamak, onun kadar ücret almayı istemek gibi bir şey bu.
Ne kadar abes değil mi?
Usta, o noktaya gelebilmek için o atölyenin tozlu, yağlı, kirli ortamında bir ömür tüketmiştir.
Atölyede yeni işe başlayan bir işçi nasıl ki usta olamaz, usta kadar kazanamaz ise bir işe yeni başlayan birisi de en üst noktadaki çalışan gibi olamaz. O noktaya gelebilmesi için çok gayret göstermesi, emek harcaması gerekir. Yine aynı örnekten gidelim: Bir dikim atölyesinde usta zahmetli bir kıyafeti birkaç dakikada diker. Ama hiç kimse birkaç dakikada dikmesine şaşırmaz. Çünkü herkes arkada onlarca yıl + birkaç dakika olduğunu bilir.
“Bu paraya adam mı çalışır?” tepkisi ile birçok işveren sıklıkla karşılaşıyor günümüzde. Yapılan işin karşılığı ne ise o kadar ücret verebilir işletme sahibi. On liralık bir işin karşılığında yüz lira işçilik maliyetine katlanmayı kimse göze alamaz sonuçta.
İşletme sahibi ve işveren birçok dostumuzdan duyduğumuz ortak serzeniştir bu:
“Kimseye iş beğendiremiyoruz. Herkes masa başı, rahat iş peşinde. Yorulmadan, yıpranmadan en rahat işe yerleşme, en çok kazanç getiren mevkie oturma telaşında.”
İşletme sahipleri bu konuda çok haklı. İş beğenmez oldu insanlarımız maalesef.
Daha düne kadar büyüklerimiz evine ekmek götüreceği bir iş bulduğunda çalışma şartlarına ve ortamına pek aldırmaz; evinin nafakasını, çoluk çocuğunun rızkını temin etme telaşına düşerlerdi. Rızkı verenin Hüda olduğu bilinciyle, kendi rızkının orada yazılmış olduğunu düşünür, işine dört elle sarılırdı.
Günümüz insanına iş beğendirmek çok zor. Kazancı yeterli olsa dahi küçük bir sıkıntı yaşadığında, rahatından feragat etmek durumunda kaldığında; kendi rahatından değil de çalışmaktan vazgeçiliyor kısa sürede.
Bu şekilde hem kendi işsiz kalıp mağdur oluyor hem de işletmenin işlerinin aksamasına sebebiyet veriyor. Ayrıca işverenin yeni bir çalışan bulana kadar düşeceği zor durum ise cabası.
Hâl böyle olunca insanlara güven azalıyor, işletme sahipleri yeni bir çalışan alma noktasında çok çekingen davranıyor. Bunun sonucu olarak da çoğunlukla mevcut durumu devam ettirme düşüncesiyle hareket ediyor. Bu da zamanla ihtiyaç sahibi işsizlerin iş bulabilmesinin önündeki en büyük engellerden birisi hâline geliyor. Çünkü hiçbir işletmeci üç beş gün sonra işi bırakacak birini istihdam etmek istemiyor.
Birkaç tane iş beğenmez insanla karşılaşan işletmeciler, artık her iş isteyene aynı gözle bakıyor; emin olamadığı için gerçekten ihtiyaç sahibini ve sunulacak o işte canla başla çalışacak olan birini dahi işe almaktan imtina ediyor.
Gelinen bu noktada sorumsuz birkaç insanın hatalı davranışı birçok mağduriyete sebebiyet veriyor farkında olmaksızın. Sosyal hayatta sergilenen sorumsuz davranışlar, sadece davranış sahibini değil tüm toplumu olumsuz etkiliyor.
O yüzden hâl ve hareketlerimize, tavır ve davranışlarımıza çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bizim bir yanlışımız genelleme yoluyla topluma mal edilirse, bizim yüzümüzden birileri mağdur olursa, bunun sorumluluğu elbette gelip bizi bulacaktır.
“Amaan sende! Burada kim beni tanıyor ki sorumluluk gelip beni bulsun, benden hesap sorulsun?” dememeli insan. Elbet bir hesap sorucu; kurulacak büyük hesap gününde, sorulamayan hesapları soracak, verilemeyen cezaları verecektir.
Bu bilinçle ve bu duyguyla hareket etmeli, tavır ve davranışlarımıza bu yönde çeki düzen vermeliyiz.
Elbette en güzel işi isteme, en rahat kazancı hayal etme hakkımız var. Ama o günlere ulaşabilmek için bir süre sabretmeli, bulunduğumuz işte, mevkide sebat göstermeliyiz.
Hayaline kavuşmak isteyenin bulduğu ile yetinmeyi bilmesi, umduğuna ulaşana kadar da azimle çalışması gerekir.
#Alpaslan Demir
İstanbul-20.06.2025
#Barinajans #Google #yks25 #Tel Aviv'de #Nihal Candan #tyt25 #Sınava #Nihal Candan #YSK'ye #Güney Kore #Ahmet Hakan #21 Haziran #Başarılar #Kızın #Nigel #İslam #Tekirdağ #Hamza #Hürmüz #İranABD #Transfer #İl Başkanları #ErsinTatarileYeniden #FilistinSultanları #Arda Güler #Vargas #AnahtarSenOl #Kenan Yıldız #Sohbet #Metro #Houston #Hayrettin #IsraeliranWar #İranİsraelConflict #Affet Türkiyem #Trump #SağlıkYönetimi Meslektaşımız