Her ikisi de birbirinden beslenen Türk düşmanıdır. İran, bu iki tehditten de kurtarılmalıdır. Bizim için Fars molla rejimi ne kadar tehditse, İsrail de o kadar tehdittir. Her ikisi de Türk milletinin düşmanıdır. İsrail; Irak ve Suriye Türklerinin vatanı üzerinde Kürdistan kurmaya çalışarak, artık Türkler için bölgemizdeki en büyük düşman olduğunu kanıtlamıştır. İsrail’in Ortadoğu stratejisi, Türk milletinin varlığını tehdit etmektedir. İsrail politikası, Türk coğrafyasını, Türk demografisini değiştirmekte, göç ettirmekte, Türkleri tarihi yurtlarından etmektedir.

İran ister Fars molla rejimi olsun ister Fars “demokratik” rejimi, fark etmez. Fars hakimiyetinden kurtarılmalıdır. İran bir Fars ülkesi veya Fars devleti değildir. İngiltere uşağı Rıza Şah’ın oğlunun çağrıları da Türk çıkarlarına aykırıdır. Rıza Şah bir Pan-Farsisttir ve Türk düşmanıdır. Türklere karşı asimilasyon politikaları yürüten bir faşisttir. İran’daki Fars mollası da, demokrasicisi de, solcusu da, sağcısı da aynı zihniyeti taşır.

İran’da Türk devlet anlayışı yeniden inşa edilmelidir. İran, Türklerin vatanıdır. Son yüz yılda Türk düşmanı İngiltere, İran’ı dünyaya bir Fars hinterlandı gibi tanıttı. İran’da Fars devletini İngiltere kurdu. Bu devletin ömrü sadece 100 yıldır. Tarih için 100 yıl bir an gibidir. İngiltere yalnızca İran’ı Farslaştırmadı; Türklerin zihnini de işgal etti ve İran’ı bir Fars ülkesi olarak Türk düşüncesine kabul ettirdi. Bugün Azerbaycan’da "İran bir Türk ülkesidir" dediğimizde kimse bunu kabul edemiyor.

Türkler, İran’ı ABD-İsrail ikilisine yem etmemelidir!

ABD-İsrail ikilisi Tebriz’i vuruyor. Türkleri hedef alıyor.

ABD-İsrail ikilisi Irak’ta Türkleri vurdu. Suriye’de Türkleri vurdu, Türkleri kendi topraklarından sürdü. İran’da da Türkler vuruluyor.

Afganistan’da (Güney Türkistan’da) 12 milyon Türk yaşıyor ve ABD, Afganistan’ı işgal ettiğinde oradaki Türklere büyük zarar verdi.

100 yıl önce İran, Irak, Suriye ve Afganistan Türk milletinin toprakları, coğrafyası ve kültür merkezleriydi. Biz Türkler, İngiliz-Batı emperyalizmine yenildik ve bu topraklarımızı kaybettik. Yalnızca topraklarımızı değil; kendimizi, kimliğimizi, inancımızı, kültürümüzü, Türk merkezli dünya algımızı da kaybettik. Zihin ve benlik açısından Batı’ya yenildik; Batı’nın ve Rusya’nın kurduğu dünyanın bir parçasına dönüştük. Biz Türkler, kendi dünyamızı, kendi medeniyetimizi kaybettik.

Zihinsel, kültürel ve siyasi perspektiften öyle bölündük ki bugün Irak’ın, Suriye’nin, İran’ın ABD’ye yem edilmesinin önüne geçemiyoruz. Bugün biz, Batı’ya, Rusya’ya, Çin’e yem olmuş durumdayız.

Peki biz ne zaman yenildik?

Dünyayı Batı perspektifinden okumaya ve algılamaya başladığımız anda yenildik.

Peki ne zaman dirileceğiz?

Dünyayı Türk milletinin perspektifinden okumaya ve algılamaya başladığımız zaman.

ABD, Irak’ı işgal edip Kerkük’ün petrolünü kendi ülkesine taşıdı. Suriye’nin yer altı zenginliklerini çaldı. Irak ve Suriye’nin petrolleri Türk milletinin olamaz mıydı? ABD-İsrail ikilisi neden İran’a savaş açıyor? İran’ı parçalayıp yer altı zenginliklerine ve sınırlarına sahip olabilmek için.

Ortadoğu’da Türk aklı, Fars aklı ve Arap aklı; Avro-Atlantik sistemin aklı karşısında mağlup oldu. Batı, Arap-Türk, Fars-Türk, Fars-Arap düşmanlığını öylesine derin çatlaklarla besledi ki bugün Türk, Arap ve Fars; birlikte ittifak kurup Batı'nın haçlı zihniyetini yenemiyor. Hepimiz biliyoruz ki ABD, İran’ı dağılmış bir kaos coğrafyasına çevirdikten sonra sıra Türkiye’ye gelecektir. Ancak Türkiye ve İran, mezhep savaşlarının karanlığına öylesine gömülmüş durumdalar ki, ABD-İsrail ikilisine karşı bir ittifak kurup kendilerini savunamaz hale geldiler.

Biz Ortadoğu halkları; Arap’ı, Türk’ü, Fars’ı, Kürdü, zihinsel ve düşünsel olarak Batı’ya yenildik. Batı’yı üstün, kendimizi aşağı gördük. Kendi medeniyetimizi, Türk-İslam medeniyetini aşağıladık ve yok ettik.

Bugün İsrail karşısında 22 Arap devleti birlik olup kendini savunamıyor. Çünkü Arap ülkeleri birer devlet değil; Batı’nın petrol şirketleri, Batı’nın sömürgeleridir. Batı’nın üstünlük kompleksi, Doğu’nun ruhuna ve aklına işlemiştir.

Batı’nın bu kompleksi Türk’ü silahsız bırakmıştır. İmanlı, medeniyet kurucu, cihan imparatorluğu ideali taşıyan, dünyaya nizam getirme misyonuna sahip Türk; Batı hayranlığına kapılmış, ruhen ve zihnen mağlup olmuştur.

Türk öylesine yenilmiştir ki bugün kalkıp “İran Türktür, İran Türk milletinin vatanıdır” diyemeyecek kadar mankurtlaşmıştır.

İngilizler, İran’ı dünyaya bir Fars yurdu olarak kabul ettirdiler; biz de bunu benimsedik ve tekrarladık. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun yenik Türk’e!

Bugün Türk milletinin okulları, üniversiteleri; kültürel olarak Batı’yı üstün gören, Batı’ya yenik bireyler yetiştiriyor. Türk milletinin Batı’ya karşı kendi özgün eğitim programı, eğitim siyaseti yok. Türk üniversiteleri, manevi ve kültürel olarak Batı’ya, ABD’ye, İsrail’e boyun eğmiş bireyler yetiştiriyor.

Ruhen, zihnen, kültürel olarak yenilmişsen; toprağını da devletini de savunamazsın, elinden alırlar. Yok ederler seni.

Türk milletinin kurduğu siyasi partiler ve siyasi liderlerin çoğu da Batı sömürge sistemine hizmet ediyor. Çoğunluğu İsrail’e, Pentagon’a, Londra’ya bağlıdır.

Bugün Türk, Arap, İran halkları emperyalizm karşısında yapayalnızdır. Türk, Arap, Fars aklı ve felsefesi Batı emperyalizmine karşı alternatif paradigmalar üretememektedir.

Bu böyle. Fars pan-Farsist molla rejiminin baskısından usanmış birçok Güneyli dostum, neredeyse İsrail’i kurtarıcı bir müttefik gibi görüyordu.

Ben onlara demiştim: “İsrail önce Tebriz’i vuracaktır.”

İsrail, Türklerin müttefiki değildir. Tarihte olduğu gibi yine Farslarla anlaşmaya varabilir. (Med İmparatorluğu’nda saray darbesiyle Ahamenişleri iktidara getiren Babil esiri Yahudilerdi. Roma’da Hristiyanlık yayılırken baskılardan kaçan Yahudiler Sasani topraklarına göçmüştü. Ahamenişler ve Sasaniler Yahudilerle ittifak içindeydi. Hint-İran kökenli Persler, Yahudileri; Yahudiler de Persleri hep korumuşlardır.) Ama Türklerle asla.

Çünkü İsrail çok iyi bilir ki Ortadoğu’nun gerçek sahibi Türklerdir. Türkler ayakta kaldıkça, İsrail merkezli bir Ortadoğu asla kurulamaz! İsrail merkezli değil; Türk merkezli bir Ortadoğu doğacaktır.

Savaş artık evimizin içine girmiştir. İran, Türkiye, Azerbaycan, Irak ve Suriye Türkleri bu savaşta birleşip ortak hareket etmelidir. Birbirine sahip çıkmalıdır.

Türkler, İran’ı, Irak’ı ve Suriye’yi ABD-İsrail ikilisine yem etmemelidir. İran’ın gerçek sahibi Türklerdir. Farslarla meselemizi biz kendimiz çözeceğiz. İran meselesini biz Türkler kendimiz halledeceğiz.

ABD-İsrail ikilisi Ortadoğu’dan ve İran’dan çıkarılmalıdır.

Türk milleti büyük bir savaşın içindedir: Son savaşın!

# Yasəmən Qaraqoyunlu

#Barinajans #Netanyahu #Risale-i Nur #Yahudiler #MuslimsUnıte #CondemTakeAction #Kinama Harekete Geç #Başarılar #Pazar #Taksi #Florian Wirtz #Okul