20 Şehidimizi getiren uçağın Tiflis’ten Türkiye’ye yola çıkarıldığını, 15-20 dakika sonra da Ankara'ya ineceğini kalbim burkularak öğrendim.
“Düştü mü, düşürüldü mü” tartışmalarına sükût etmek zorunda kalmanın verdiği baskının stresiyle TV'lerdek tüm haberleri seyrederek, acı içinde burnunuzdan soluyarak gazeteci dostlarla olayı etüd ederek geçen günlerden sonra, Şehitlerimizin Naaşlarının bulunduğu ve Vatana getirileceğini haber aldık. 

Tiflis'ten kalkan, Şehitlerimizin Naaşını taşıyan uçağın Ankara’ya inmesine 15-20 dakika ya var ya yok; tak, son dakika haberleriyle kan beynime sıçradı;
Yunan Hava Kuvvetleri, düşen uçağımızın farklı sürümü olan C130’ları ‘fil yürüyüşü’ denilen düzende sıralamış, günün fotosu diyerek resmi internet sitesinde yayınlamış. 
Fotoğraf şu:

Diplomatik dilden az cok anlayanlar Yunanliların ne demek istediğini anlar.

En basit tabirle Şehitlerimizle dalga geçiyorlar. 

Hemde. Yunan Hava Kuvvetleri’nin resmi sitesinde.
Bu fotoğrafları anında gören Türkiye’de İnfial oluştu, Dışişleri Bakanlığımız ve Yunanistan Büyükelçiliğimiz hemen olaya müdahale edip bu paylaşımı kaldırttı.
Yunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı; Bir hata olduğunu söyleyip, yerine taziye mesajı yayınlayacaklarını söyledi.

Yayınladı da!

Bunlar yaşanırken, Hırvatistan’a bakım için giden yangın söndürme uçağımızın düştüğü, Pilotumuzun Şehit olduğu haberinin acısı ile sarsıldık.

Vuku bulan bu olayları, olabildiğince diplomatik ve soğukkanlı bir dille anlattım. 
Ama söz konusu olan Devlet, Millet ve hele hele Şehit ise; ben ne diplomatım ne soğukkanlıyım ne de terbiyeli!
O yüzen bundan sonraki sözlerim, bu yapılanı onaylamayan Yunanlıları tenzih ederek, herhangi bir zorlama olmaksızın Azerbaycanlı kardeşlerimin bana taktığı lakaba yakışır şekilde bana, yani Deli Barın’a ait olacak. 
O yüzden;
Ben, yazmaktan hiç rahatsız olmuyorum lakin küfür ve hakaretten rahatsız olacaklar yazımın bundan sonrasını okumasınlar.

Birincisi:
Tam Şehitlerimiz Vatan Toprağına inerken böyle bir paylaşım yapmanın hatası matası olmaz!          Hele hele bu paylaşımların Hava Kuvvetleri Komutanının onayından geçmeden yayınlanamayacağını düşünürsek!

Her afette yardımına koşan ülkenin evlatlarını kaybettiği bir günde, cenazelerinin Vatan toprağına ayak basmasına yakın bu görüntüleri yayınlamak, o ülkenin Şehitlerine saygı duymayı bırakın, sevindiğinin apaçık bir ifadesidir ve bu fiil ancak şerefsizlik, adilik,  orospu çocukluğunun da apaçık belgesidir!
O gönderiyi sildirmek zorunda bırakılıyorsak; yaptıkları pisliği kafalarından bastırıp yüzlerine sürte sürte temizlettiğimizin de!

Söylesenize, biz hangisine inanacağız? Paylaşıma mı, taziye mesajına mı?

Kaldı ki o paylaşımda, taziye de; ikisine de değeri; olsa olsa, fotokopiyle çoğaltılıp emeği geçenlere rulo halinde dağıtılarak layık olduğu yerlerinde yerini alacak kadar değerlidir.  

Bir defa:

Siz hangi milletin Şehidi ile dalga geçiyorsunuz? Bunu hangi sıfatla yapıyorsunuz? Siz kimsiniz!

O sitenize, kalabalık görünsün diye, sıra sıra koyduğunuz C130’ların; parasızlık, personel ve donanım eksiği yüzünden, ancak ve ancak 5 tanesini çalıştırabildiğinizi biz bilmiyor muyuz?

Ama, daha dur;

Boş durmadım araştırdım:
Koskoca Hava kuvvetlerinin resmi sitesini takip edenlerin sayısı, Türkiye’deki birçok şahsi hesabı takip edenden daha az.
Rakam mı istiyorsunuz?
Buyurun, hepi topu 40.000 kişi!
Türkiye de ise herhangi bir Bakanlığın sitesini milyonlar takip eder.
Bu takipçilerinin gücüne de güvenemiyor olacaklar ki, ben gibi deliler, yorum kısmının altına bir güzel ana-avrat döşer korkusuyla, yoruma da kapatmışlar.

Biz yüzyıllardır Şehit veriyoruz!
Len oğlum “Oğuz’un Şehidi de bitmez Yiğidi de” sözünü hiç duymadınız mı?

Siz madem Şehit vermemize çok seviniyorsunuz;

Delirtin bizi, Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, Kuvvet Komutanlarının, Türk Bayrağı gölgesinde bacak bacak üstüne atıp Olimpos Dağında çay içmeleri karşılığında binlerce Şehit vermeye biz hazırız. (Anladınız siz)

Siz hazır mısınız?  

Hiç sanmıyorum, kıçı koltuğa, ayakları diskoya alışkın Avrupa Birliği beslemesi çocuklarınızı bizim karşımıza nasıl çıkaracaksınız.

Öyle ya, zorunlu askerlik yaptırdığınız tıfıl acemi askerlerinize, gönüllu gönülsüz “Türklerin kanını içeceğiz” diye marş söyletmek değil.

Aha da size rakamlar:

Harp okulunuza 500 kişilik kontenjan açıyorsunuz, ancak 300 kişi başvuruyor. Biz ise 50.000 kişilik kontenjan açıyoruz, 400.000 Yiğit başvuruyor!

Bunlar da bir tarafa, sizde hiç vefa da yok!

Tam da Yunanlıların bu paylaşımı yaptığı esnada Hırvatistan’da düşen bir Şehidimizin olduğu yangın söndürme uçağımız, Yunanistan'daki orman yangınını söndürmek için Yunanistan’a yardım etmeye gitmiş haberine ulaştım.

Ne garip tecelli değil mi; sizin Şehidimize dalga geçtiğiniz esnada size zarar gelmesin diye yardıma gelen ucağımızın düştüğü haberi geliyor.

Biz bu acıları yaşasak ta, komşumuz şerefsiz, namussuzluk konusunda level atlasa da; siz başınız sıkıştığında arayın Türkiye’yi gene yardıma koşar; bir Şehit verdiğimiz yangın söndürme uçağımızı da, düşen yirmi Şehit verdiğimi kargo uçaklarımızı da gene göndeririz.  

Yeter ki Şehit vermeyelim; uçak düşerse düşer, yenisini alırız. 

Biz Çanakkale Savaşı'ndan önce o yoklukta para toplmaışız da İngiltere'den iki gemi almışız bize verilmemiş.

O haldeyken, ona canımız yanmamış şu halde iki uçağa hiç yanmaz. 

Dediğim gibi, yeter ki Şehidimiz olmasın!

Bu tür paylaşımlar yaparken, az-biraz aklınıza gelir diye size basit hatırlatmalarım olacak!

Acılı anımızın bize verdiği ağırlıktan faydalanıp, Türk düşmanlığından beslenen hastalıklı yandaşlarınıza, sapkınlık ruhu kokan böyle paylaşımlarla şerbet vermek yerine, Anadolu’yu işgal etmeye kalkıp Ege Denizi’nden yüzerek kaçan dedelerinizi hatırlayın, öldüler!                               ENOSİS’i savunan babalarınızı hatırlayın, Kıbrıs Harekâtı’nda Türk Askeri’ni gördüklerinde arkalarına bakmadan kaçtıkları utancı ile yaşıyorlar. 

Hatırlamadıysanız yaşıyorlar gidin sorun!

Madem şerbetlenmek istiyorsunuz, onların arkalarına bakmadan kaçarken ki gerçek yaşadıklarını paylaşıp şerbetlenin, YİYORSA!

Komşuluk hakkı ya;
Yapamazlar ayrı da, bu veya bu tür resmi sitelerin takipçi sayısı ve etkileşimlerini arttırmak için şahsımda daha çok öneri var.

Mesela mı? İşte bir tanesi;
Büyük Taarruz sonrası, dağılan ordusunu bırakıp, çalının arkasında saklanırken yakalanan Nikolas Trikopis'in fotosu, Yunan halkının takip ilgisini arttırır diye düşünüyorum.  Buna İzmir'de denize döküldüklerini anlatan karikatürde eklediklerinde, tarihi gerçeklerini çağrıştıracağından, Yunan Halkını çok mutlu edeceğini umuyorum.(!)

Buyük Taarruz sonrası esir alınan Yunan komutanı Trikopis, Atatürk'e artık esirinim diyerek kılıcını teslim ediyor.

Aaaa bir de bu var:

O zamanlarda geçmişte kaldı artık resim yayınlamak istemiyoruz diyorlarsa; 

Barının mutfağında daha daha  yenisi de var;

Daha bir hafta önce, Eski Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros, “Türkiye bizim düşmanımız. Ancak elimizde, onlarla doğrudan yüzleşebilecek ölçekte bir ordu yok. Bu, açık bir gerçektir; Yeni silah alımları stratejik planlamadan yoksun, ordu içinde eğitim ve koordinasyon eksikliği ciddi boyutlara ulaşmış durumda.” dediğini yayınlayın

Naçizane önerim, aşırı hazımsızlığınızı önlemek amaçlı,  hepsini bir günde yayınlamak yerine, sindire sindire, sırasıyla ve gün gün yayınlamanızdır.

Bu yapılanları onaylamayan Yunanlıları gene tenzih ederek;

Devletimi;  kendini, şerefsizlik, namussuluk liginden bir daha orospu çocukluğuna kadar düşürmeyecek komşularla muhaattap etmesi dileğiyle!

Atina hastanelerinde binlerce kardeşleri olsun istemiyorlar sa!

Saygılarımla!

#ŞehitlerKırmızıÇizgimiz #OnurİçinDikDur #ArşivSusmaz #TarihleOynayanKaybeder #SaygısızlığaGeçitYok #PaylaşımaDeğilŞehideBak #TarihSusmazAtinaUnutmaz #DünTeslimBugünCesaret #AnadoluVicdanı #ŞehitOnuru #MilletAffetmez #GerçekleriAçıklıyoruz #OnurBizde #BirMilletinHafızası #BizUnutmayız #OnuruBozma #SaygıGöster #HaddiniziBilin #ArşivOrada #GerçekBizde #SözBiterArşivKonuşur #HistoryHasReceipts #TruthPrevails #DocumentedFacts #WarMemoryIsSacred #HonorIsNotContent #MediaEthicsMatters #RespectForMartyrs #DoNotMockWarVictims #DigitalProvocationIsNotDiplomacy #SharedPostsArentHistory #FactsOverPropaganda

#Devlet Bahçeli #Gaza #MeclisteGündemKademe #İtalya #Zamanı Geldi Artık #Halis Bayancuk #UzakŞehir #2DusHaktır #Gidişin #Leroy Sane #İspanya #Cep Herkülü