Sosyal Medyada Etki Ajanlarına Dikkat!

Dijital çağın en büyük savaş alanlarından biri artık sosyal medya. Bireylerin zihinlerini yönlendirmek, toplumu kutuplaştırmak ve kaos yaratmak için kullanılan bu mecralar, özellikle Türkiye gibi jeopolitik açıdan önemli ülkeler için adeta bir operasyon sahası haline geldi. Ben de bu gerçeği bilerek, X hesabımdan 417 kişiyi daha engelledim.

Günümüzde bazı hesaplar, etki ajanlığı yaparak toplumun hassasiyetlerini sömürmeye çalışıyor. Bunu bazen doğrudan saldırgan yorumlarla, bazen de kışkırtıcı paylaşımlarla gerçekleştiriyorlar. Eğer bir hesap takipten çıkıyorsa ya da şüpheli bir şekilde sayfanıza gelip provoke edici mesajlar bırakıyorsa, vakit kaybetmeden engelleyin.

Unutmayın, bu tiplerin cesareti geçici. Kanunlarla ve devletin gücüyle tanıştıktan sonra, İsrail, İran, Almanya, İngiltere, Rusya, Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerin istihbarat servislerinin yönlendirmesiyle hareket ettikleri ortaya çıkınca susmayı tercih edecekler. Ama o zaman da daha sinsi yöntemlere başvuracaklar: Sayfalarınızı şikayet edecek, içeriklerinizi engelletmeye çalışacaklar.

Kandırmacalara Kanmayın!

Etki ajanlarının en büyük silahı, sahte kimliklerle toplumun güvenini kazanmaya çalışmalarıdır. Bozkurt işareti, Atatürk, Erdoğan, cami, Tanrı Dağı, Turan, Türk bayrağı gibi milli ve manevi sembollerimizi kullanarak, kendilerini bizden biri gibi göstermeye çalışıyorlar. Oysa geçmişte "Bozkurt ittir" diyenler, şimdi meydanlarda Bozkurt işareti yapabiliyor. Bayrağımızdan tahrik olanlar, kendilerini kamufle etmek için sırtlarında Türk bayrağı taşıyabiliyor.

Bir gün Atatürk’e "katil" diyenler, ertesi gün onun resmiyle poz verebiliyor. İslam’a hakaret edenler, sonra camide namaz kılarken fotoğraf paylaşabiliyor. Devrimci olduğunu iddia eden biri, devrimcinin annesine küfredebiliyor. Terörist elebaşı Abdullah Öcalan’ı "dedesi" olarak görenler, sonra da "Apo piçtir, piç kalacak" diye slogan atabiliyor. Kendi ajandalarına uygun her türlü rolü oynuyorlar.

Mahkeme dosyalarına baktığınızda, sol marjinal grupların, yani savcıları öldüren acımasız katil örgütlerin, belirli küresel yapılarla bağlantılı olduğu açıkça görülüyor. Bugün İstanbul ve büyük şehirleri kendilerine "kale" olarak belirleyen bu örgütler, üniversitelerde, sokaklarda ve sosyal medyada oldukça aktif. Kitleleri kışkırtarak, ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışıyorlar.

Devlet Tetikte, Millet Uyanık Olmalı

Bu yüzden her gördüğünüz kişiyi "dayı" sanmayın! Onlardan olsa olsa "ayı" ve türevleri çıkar.

Bu yazım, devleti, vatanı ve milleti bir kenara bırakıp particilik yapmaya kendini kaptıran herkese hitap ediyor—ister iktidar yanlısı olun, ister muhalefet. Dikkatli olun! Öyle bir döneme giriyoruz ki, it bile sahibini tanımayacak. Ama devletimiz hem o itleri hem de onların sahiplerini çok iyi tanıyor.

Az sabır...