İlham Aliyev, Türkmenistan’da Türkmenistan ve Özbekistan liderleri ile bir araya geliyor. Görünen o ki, Türkmenistan’da Türk Birliği yolunda önemli adımlar atılıyor. Özbekistan, Türk Birliği için kritik bir ülkedir. Ne güzel ki Özbekistan artık pasif değil, aktif bir üye konumuna gelmiştir.

İlham Aliyev geçtiğimiz günlerde Kuzey Kafkasya dini icma liderlerini Bakü’de kabul etti. Çok samimi, dostane ve asil bir Kafkas kardeşliği buluşması izledik. Kuzey Kafkasya, Rusya’nın en önemli kilitlerinden biridir. Bu bölge çözülürse, Rusya diye bir şey kalmaz.

Aynı zamanda MİT Başkanı İbrahim Kalın, Libya’da Batı’nın ve Fransa’nın desteklediği isyancı general Hafter ile görüşüyor. Paralel olarak Hafter’in oğlu Ankara’da diplomatik temaslarda bulunuyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise İİT üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarıyla bir araya geliyor. Hatta “görüşmek” kelimesi yetersiz kalıyor; adeta yol haritasını anlatıyor.

Bütün bunlar ne anlama geliyor?
Bu, güçlü bir Türk Birliği çalışmasının hızla devam ettiğini gösteriyor.

Eski Sovyet Cumhuriyetlerinden sorumlu isim İlham Aliyev’dir ve bu görevi başarıyla yürütüyor. Daha önce de yazmıştım: Türkistan devletleri ile ilişkileri İlham Aliyev yönetmelidir. Çünkü yüz yıldır aynı coğrafyada ve siyasi ortamda yaşayan bu devletlerin dilini en iyi Azerbaycan bilir. Türkiye ise onlardan yaklaşık yüz elli yıl ayrı kalmıştır.

Bugün Putin’in Azerbaycan’a yönelik baskısının temelinde de bu yatıyor: Bir yanda İlham Aliyev’in eski Sovyet coğrafyasında artan nüfuzu, diğer yanda Putin’in her geçen gün gerileyen etkisi.

Ortadoğu’da ise bu alanı en iyi bilen, hem tasavvuf hem istihbarat konusunda yüksek bilgiye sahip isimler olan İbrahim Kalın ve Hakan Fidan aktif rol alıyor. Yakında Mısır’da da bir hareketlenme ve Türkiye’ye yaklaşma bekliyorum. Çünkü atanmış liderler koltuğu seviyor ve ayrılmamak için her şeyi yapmaya hazırlar. Sisi, Amerika’nın desteklediği bir darbecidir. Türkiye’nin Ortadoğu’da hızla artan nüfuzunu gördüğünde, safını Türkiye’nin yanında belirleyecektir.

Bütün bu süreci yöneten isimler ise Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın bilge lideri Devlet Bahçeli’dir. Tarih boyunca Ortadoğu’nu ve Mezopotamya’yı yöneten güç, dünyayı yönetmiştir. Bugün artık Ortadoğu’nun asil ve gerçek sahibinin Türkiye olacağından hiç şüphem yok. Amerika bu bölgeden mecburen çekilecektir.

Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev, stratejik hamlelerle Zengezur Koridoru’nu Ermenistan üzerinden gündeme taşıdı. Böylece Rusya ve İran bu konuyla uğraşırken Türkiye ve Azerbaycan hedeflerine adım adım ilerliyor.

İsrail ise çok yakında tarih sahnesinden silinecektir. Ortadoğu ve Akdeniz meselesi çözüldükten sonra Türkiye sadece Ortadoğu’nu değil, Akdeniz’in deniz ticaret yollarını da kontrol edecektir. O zaman Türk Birliği daha güçlü, eli kolu daha uzun bir yapı haline gelecektir.

Her şey saat gibi işliyor. Ve medyanın yazdığı gibi Türkiye ile Azerbaycan arasında İsrail veya Zengezur Koridoru nedeniyle herhangi bir soğukluk yoktur. Tam tersine, her şey Türk Devlet Aklı’nın istediği gibi ilerliyor.

#Abil Babaoğlu 

#Atatürk #30 Ağustos Zafer Bayramı #Barinajans #Barınajans #Hasan Barın #Recep Tayyip Erdoğan #Bahçeli #SONDAKİKA #Gaza #Amorim #Fiden #Hakkı #Anıtkabir #Yusuf #munnettarım #Slogan #Can Uzun #Becao #ManU #minnettarım #Yusuf