Azerbaycan’da Gazetecilik: Hakikati Savunanlar ve İftiracılar
Giriş
Gazetecilik, halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağlayan, toplumun vicdanını temsil eden en önemli mesleklerden biridir. Ancak her meslekte olduğu gibi, gazetecilikte de meslek ahlakına uymayan, kendi çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan isimler bulunuyor. Özellikle Azerbaycan’da, bağımsız ve vatanperver gazetecileri hedef alan belirli çevrelerin sistematik olarak yürüttüğü karalama kampanyaları dikkat çekiyor.
Bu çevreler, kim biraz öne çıkarsa, kimin sesi biraz daha gür çıkarsa hemen onu itibarsızlaştırmaya çalışıyor. "Dikkat edin!" diyerek insanların kafasına şüphe tohumları ekiyorlar. Ancak asıl dikkat edilmesi gerekenler, bu uyarıları yapanların ta kendisi.
Gelişme
Bu gruplar kimlerden oluşuyor? Geçmişlerine bakıldığında, onların Azerbaycan’da Rus etkisi altında faaliyet gösteren çevrelerle bağlantılı olduğu açıkça görülüyor. Bir dönem Ramiz Mehdiyev’in yönlendirdiği trol gruplarında aktif olan, Soros’un Azerbaycan’ın milli değerlerini hedef alan projelerinde yer alan bu kişiler, kendi geçmişlerini unutturarak başkalarına iftira atmakla meşguller.
Öyle ki, rüşvet karşılığında Azerbaycan’dan Türkiye’ye üniversite eğitimi adı altında çocuk yerleştiren, kara para aklama girişimleri nedeniyle banka hesapları bloke edilen isimler bile var içlerinde. İran’ın Azerbaycan’daki çıkarlarına hizmet eden, mollalarla kirli ilişkiler içinde bulunan ve sahte dini ritüellerle menfaat sağlayanlar da yine aynı gruplara mensup.
Bunlarla yetinmeyip, İsrail Büyükelçiliği’ne yanaşıp kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden, gerektiğinde her kimliğe bürünebilecek kadar ilkesiz olan bu kişiler, şimdi de bağımsız gazetecileri hedef alıyor. Ömürleri boyunca başkalarının desteğiyle ayakta kalmış, kendi emekleriyle bir yere gelememiş bu çevreler, ömrü boyunca kendi ayakları üzerinde duran, hiçbir otoriteye boyun eğmeyen insanları karalamaya çalışıyor.
Sonuç
Ancak gerçekler değişmez. Ne Azerbaycan ne de Türkiye, bu çevrelerin kim olduğunu bilmiyor değil. İftira kampanyalarının hedefi olan vatansever gazeteciler, onların aksine, devlete ve millete sadakatle bağlıdır. Onlar, hiçbir çıkar gözetmeden hakikati savunur, devletin ve milletin menfaatlerini her şeyin üstünde tutarlar.
Bugün Azerbaycan’da, gerçek gazetecilik ile trol gazeteciliği arasındaki fark çok daha net görülmektedir. Sahte kimliklerle hareket eden, kendi geçmişlerini unutturmaya çalışanların devri kapanıyor. Çünkü halk, kimin gerçek anlamda bağımsız ve vatansever olduğunu çok iyi biliyor.
Bağımsız gazeteciler için en önemli silah, yine hakikattir. Ve hakikat, eninde sonunda galip gelir.