Bakü, bu günlerde yeni bir tarihî ve kültürel girişime tanıklık ediyor: Türkistan çadırları kurulmaya başlandı. Kurulan çadırlar hem sembolik hem de gerçekçi bir anlam taşıyor. Bu olay sadece çadırların fiziksel olarak inşası değil, aynı zamanda Türk dünyasının ortak değerlerinin, ekonomik gücünün ve kültürel mirasının bir araya getirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Proje, Azerbaycan’ın stratejik konumu göz önüne alındığında, Türk Dünyası'nın ekonomik ve kültürel birliğine doğru atılmış yeni bir adım olarak değerlendirilebilir.
Geçmişten geleceğe uzanan bir köprü niteliğindeki Türk Obası, ilerleyen süreçte daha pek çok oba ve yeniliğe öncülük edecek. Dileriz ki, yarın Dərnəgül’dekinden daha güzel çadırlar ve obalar kurulsun, iyilikte yarışalım. Atalarımızın ruhunu sevindiren ve gelecek nesle yol açan bu tür girişimlerde kazanan ve kaybeden olmaz; kim ne inşa eder, ne üretirse, o oranda kazançlıdır.
Bu girişimin merkezinde, Bakü’de geçtiğimiz yılın son ayında açılan Türk Ticaret Merkezi bulunuyor. Kısa sürede ekonomik, kültürel ve sosyal bir platforma dönüşen bu merkez, şimdi Türk Obası ile daha da zenginleşecek. Türk göçebe yaşam tarzını, millî sporları ve ortak kültürel unsurları içinde barındıran bu yeni mekân, önemli bir çekim noktası olacak.
Çadırlar, Dərnəgül yolu üzerindeki Gül Bahçesi’nde kuruluyor. Burada sadece sembolik bir alan değil, aynı zamanda aktif bir çalışma ortamı oluşturuluyor. Özellikle Ergenekon (Nevruz) Bayramı öncesinde bir okçuluk poligonunun açılması, geleneksel Türk sporlarının ve eski savaş sanatlarının yeniden gündeme getirilmesi açısından büyük bir adımdır.
Resmî açılışa önemli devlet yetkilileri ve konuklar katılacak. Evet, bu sadece bir spor etkinliği değil; aynı zamanda siyasi, ekonomik ve kültürel birliğin de göstergesidir.
Türk Ticaret Merkezi, Türk devletlerinden iş insanlarının burada özgürce faaliyet göstermelerini, işbirliklerini güçlendirmelerini ve uluslararası pazarlara açılmalarını amaçlayan bir konsepttir. Burası yalnızca bir iş merkezi değil; konferans salonları, eğitim ve sergi alanları, bilişim teknolojileri kaynakları, kütüphane, millî mutfağa ait restoranlar ve her birinin estetik unsurlarıyla iş ve kültür dünyasını birleştirme gücüne sahip bir mekândır.
Bakü bu konuda öncülük ediyor, ancak proje yalnızca Azerbaycan ile sınırlı değil. Türk Ticaret Merkezi’nin önümüzdeki süreçte Özbekistan’da ve ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde açılması planlanıyor. Bu adımlar, Türk devletleri arasında ekonomik ve ticari bağların yeni bir modelini ortaya koyuyor.
Türk Ticaret Merkezi ve onun Türk Obası, sadece bir ekonomik alan değil, aynı zamanda kültürün, millî kimliğin ve ortak değerlerin öğrenilip öğretildiği bir merkez olacaktır. Kültürel sanat sergileri, geleneksel el sanatları, etnospor ve gastronomi etkinlikleri burada sunulacaktır.
Okçuluk poligonu, tarih ve millî kimlik açısından sembolik bir adım olarak değerlendirilebilir. Türk Obası’nda inşa edilecek bu poligon, Türk dünyasının kadim savaş sanatlarıyla yeniden buluşmasını sağlayacak. Tarih boyunca okçuluk, Türk toplumlarında sadece bir savaş sanatı değil, aynı zamanda manevî ve stratejik bir bilgi kaynağı olmuştur. Bu geleneğin yeniden canlandırılması, kültürel öz bilincin korunması ve tarihe sahip çıkılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu girişim, aynı zamanda etnospor hareketinin bir parçasıdır. Bilal Erdoğan‘ın başkanlığını yaptığı Dünya Etnospor Konfederasyonu, geleneksel sporların yeniden gündeme getirilmesi için önemli çalışmalar yürütmektedir. Türk Obası’nda düzenlenecek etkinlikler, bu hareketin Azerbaycan ve tüm Türk dünyasında yaygınlaşmasına büyük katkı sağlayacaktır. Ayrıca, Azerbaycan, Alpaqut Türk Dövüş Sanatı’nın yeniden canlandırıldığı ve geleneksellikle modernitenin bir arada tutulabildiği benzersiz bir ülkedir.
Sonuç olarak, Bakü’de kurulan Türk Obası, geçmiş ile geleceğin buluştuğu, ekonomik, kültürel ve tarihî değerlerin bir araya getirildiği önemli bir mekândır. Türk devletleri, burada yalnızca iş dünyasında değil, aynı zamanda kültür, spor ve kimlik alanlarında da ortak bir paylaşım içindedir.
Türk dünyası için bu tür girişimler, entegrasyon, birlik ve güçlenmenin yeni modeli olabilir. Türk Obası, ekonomik kalkınmayı, kültürel kimliği ve tarihî hafızayı ortak bir paydada buluşturan canlı bir örnek niteliğindedir.
Azerbaycan açısından ise bu proje, yalnızca Türk dünyası ile ekonomik ve kültürel bağları genişletmekle kalmayıp, aynı zamanda Bakü’nün uluslararası bir kültür ve iş merkezi olarak konumunu daha da güçlendiren bir adımdır.
Bu girişimin Türk dünyasına hayırlı ve başarılı olmasını temenni ederim.
Ekber GOŞALI
#Azerbaycan #Bakü’de Türk Obası #Ekber GOŞALI #Ticaret ve Etnospor Merkezi #Türk Dünyası #Dünya Etnospor #Azerbaycan #İlham Aliyev