Daha önce yazmıştım: 2028’den sonra Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den sorulacaktır. Dünkü NATO zirvesindeki akşam yemeği de bu öngörüyü doğrular nitelikteydi. Türkiye’nin stratejik önemi artık inkâr edilemez bir gerçek olarak kabul ediliyor.
Son 15 yılda Türkiye’yi gözden çıkaran; onun yerine bölgede bir terör devleti kurmak isteyen Batı, Ukrayna-Rusya savaşı ve İsrail-İran çatışmasından sonra füzelerin belirleyici olduğu modern savaşlarda çaresiz kaldığını fark etti.
2015’te içerideki Amerikan yanlısı unsurların planıyla, Suriye sınırında bir Rus Su-24 uçağı düşürülmüş, Türkiye ile Rusya’yı savaşa sokarak iki devleti çökertmek hedeflenmişti. O dönemdeki Başbakan da bu plana aktif şekilde destek veriyordu. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın ileri görüşlü liderliği ve İlham Aliyev’in diplomatik araya girişiyle Türkiye bu badireyi kansız atlatmayı başardı. Böylece Türkiye ile Rusya arasında daha yakın ve güvenilir bir ilişki inşa edildi.
O dönemde NATO müttefikleri Türkiye’yi hava savunmasız bırakmıştı. Bu, Türkiye’yi yok etme planının açık bir parçasıydı. Ancak denildiği gibi: “Kötü komşu, insanı ev sahibi yapar.” İşte o günden bugüne, Türkiye’nin vatansever mühendisleri gece gündüz çalışarak en güvenilir hava savunma sistemlerini kurdu.
Yakın zamanda İran’ı bombalamak için İsrail’den kalkan ve “görünmez” denilen F-35 savaş uçakları, Türk radarları tarafından tespit edilip geri çevrildi. Aynı şekilde ABD’den kalkan ve “hayalet” olarak tanıtılan B-2 bombardıman uçağı da Türk radar sistemine yakalandı. Savaşta en zoru hedefin yerini tespit etmektir. Türkiye bugün yalnızca tespit değil, aynı zamanda gerektiğinde imha edebilecek kapasitede silahlara da sahiptir.
Türkiye, yeni nesil hücum ve savunma sistemleri üzerinde çalışmalarını sürdürmekte, dünyaya damga vuran İHA, SİHA ve TİHA’ları sürekli olarak geliştirmektedir.
13 gün süren İsrail-İran çatışması sonrasında, Türkiye’yi tehdit eden İsrail resmen çökmüş durumdadır. Çok yakında iflasını tüm dünya görecektir. İran’ı bombalayarak esasen Türkiye’yi sindirmek isteyen Siyonist yapı, içinin ne kadar boş olduğunu dünyaya göstermiştir.
Kendini bu savaşın galibi ilan eden İran rejimi ise çok yakında çökecek, bu da tarihi bir zaruret olarak görülmelidir. İran, devrimsiz ve kansız bir şekilde yeniden bir Türk devletine dönüşecektir. Bu, Türklük bilinciyle mümkün olacaktır.
Avrupa gerçekte bir Türk kıtasıdır. Hind-Avrupalıların göçüyle “arı”laştırılan bu kıtanın en eski, kadim tarihi Türklere dayanır. Arkeolojik bulgular ve DNA analizleri bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır.
Etrüskler, Traklar, Teuvalılar, Büyük Acar Krallığı, İskitler, Kimmerler, Büyük Hun İmparatorluğu ve daha niceleri… Zamanla Aryanlar içinde eriyip gitmiş olsalar da Avrupa medeniyetinin temelinde Türklerin emeği büyüktür.
Tarih tekerrür ediyor. Avrupa er ya da geç Türk’ün himayesine girmek zorunda kalacaktır. Çünkü yaşlanan, askeri olarak zayıflayan Avrupa'nın varlığını sürdürebilmesi için genç, dinamik ve yüksek teknolojiye sahip Türk ordusunun korumasına ihtiyacı vardır.
Zaten Türkiye, 2030’a kadar NATO’nun en güçlü ordusuna sahip devleti olacaktır. Bugün Türkiye’nin siyasi etki alanı, Çin sınırlarından Afrika içlerine kadar genişlemiştir. Türk devlet ve toplulukları ile birçok İslam ülkesi, yarın ya isteyerek ya da mecburiyetten Türkiye’nin yanında yer alacaktır.
Bence Avrupa bugün bu gücün farkındadır ve bunu şimdiden perde arkasında değerlendirmeye başlamıştır. Etrüsklerin torunları olan İtalya, bu konuda ilk adımları atan ülkelerden biridir. Çok yakında diğer Avrupa ülkeleri de aynı yolu izleyecektir.
Amerika, Avrupa’da Rusya korkusunu körükleyerek kazanım elde etmeye çalışsa da, bu süreçten en kârlı çıkacak ülke Türkiye olacaktır.
#Abil Babaoğlu
#Barinajans #Hasan Barın #EmekliyeSeyyanen30BinTL #ElazığZehirSoluyor #Cem Avşar #Osimhen #Osayi #Hayırlı Cumalar #Uğurcan #Mansur Yavaş #Anoma #YaGrev Yaİstifa #STK'lar Susmayın #savunmahattix #Trabzonspor #Ak Parti #Halk #UrfaÖğretmenAçığı10Bin #S&P 500 #YasamaBitmedenKademe