Savaşın Eşiğinde: Türkiye-İsrail Krizi Derinleşiyor; Bundan Sonrasını İsrail Düşünsün!
Türkiye, gerek Esad'la savaşında, gerekse savaş sonrası kuruluşunda Şara yönetimindeki Suriye Devleti'ne destek verdi.
Hükümetin kurulmasından sonra da yapılanmasında her türlü desteği verdi.
Bu ise Türkiye-Suriye yakınlaşmasını artırdı.
Yakınlaşma iyice arttı, Türkiye Suriye’de üsler kurdu.
Son iki hafta içinde olanlar:
Türkiye'nin birçok yerinde yangınlar başladı.
Suriye Başkanı, İsrail'in kendine yakın gördüğü Azerbaycan'ı ziyaret etti ve enerji anlaşmaları yapıp iki devlet arasındaki yakınlaşmaları artırdı.
Türkiye, “Terörsüz Türkiye” açılımıyla gelecekte olabilecek sıkıntılarla ilgili kendi iç güvenliğini sağlamak amaçlı, İsrail’in elinden Türkiye içindeki PKK'yı ve sempatizan piyonlarını aldı.
İngiltere Başbakanı dahil birçok üst düzey kişi Suriye'ye resmi ziyarette bulundu.
Suriye'nin PKK kolu, iki gün önce YPG, SDG, Suriye Ordusu’na entegre olmayacağını açıkladı.
Suriye'nin devlet olma yapılanması süreçleri hız kazanmışken, Suriye'nin içindeki Dürzi ayaklanması başladı.
Bunlar tesadüf mü?
Tesadüfse bile çok ama çok manidar bir tesadüf!
Adına ne koyarsanız koyun; daha devam etti!
İsrail, Suriye'ye Dürzi Bölgesi’nden çekil diyerek; Suriye'nin, İsrail'e “çekil” demesi kadar absürt, gerizekâlıca bir açıklama yaptı.
Daha anlaşılır tercüme edeyim: “Bir devlete kendi toprağından çekil” açıklaması yaptı.
Daha bitmedi, İsrail “Dürzilere yardım ediyorum” diyerek, çatışmaların olduğu yer olan Süveyda’yı değil; Şam'daki Cumhurbaşkanlığı binası ile Genelkurmay Başkanlığı binasını vurdu.
İsrail'in aparatı olduğunu doğrularcasına, sahibinin kim olduğunu kanıtlarcasına PYD-SDG çatışmaların olduğu yere doğru hareket etti; olan biteni çok önceden çizen Türkiye'nin tehdidiyle hooop geri vitesiyle geri döndü.
Sarı saçlarıyla ve zıt konuşmalarıyla ünlü Trump amca, o kadar olan bitenden, ölenden, çatışmalardan sonra; “Bir yanlış anlaşılma olmuş, barış dedim, barıştılar” dedi.
Her ne kadar salak yerine konmaya çalışılsak da;
Bunların hepsinin sistematik bir şekilde işleyen bir stratejinin parçası olduğunu anlamak için stratejist olmayı bırakın, akıllı bile olmaya gerek yok!
Çatışmalar, başka olaylara gebe bir potansiyelle devam ediyor.
Bu yapılanlardan görünen olay ve mesajların arkasındaki esas mesajları, olan biten olayların arkasındaki gerçek yapılmak isteneni anlıyoruz.
Peki kim ne dedi; ne demek istedi:
İsrail:
“Ben, stratejim gereği çevremde devlet gibi devlet istemiyorum; Suriye ve Suriye’deki aparatlar benim kontrolümde olmalı, özellikle Türkiye’nin değil.”
Böylece, hizmet ettiği emperyalist güçleri de arkasına alarak Türkiye’nin sabır çizgisini test ediyor.
İran’daki başarısızlığını özellikle kendi kamuoyunda unutturmak amaçlı kendine düşman yaratıp, onu ağrı kesici olarak kullanmaya çalışıyor.
ABD:
Cam kırdığı için milletin önünde çocuğuna bağırıp, yalnız kaldıklarında “Aferin, git şu camı da kır” dercesine…
Ateşi ben veririm, ben yaktırırım, sonra da her şeyden haberi olduğu halde olmamış gibi davranıp, “ben söndürürüm” itfaiyeci ağır adam modunda...
Siyonist sermayenin kölesi olduğunu koca dünyanın bildiği, ağzından Trump’ın olmayan bıyığının altından “Buranın hâlâ efendisi benim” görüntüsü vermeye çalışıyor.
Türkiye:
Bugünler için doğum yapsın diye bugünlere gebe mizansen Hamas-İsrail saldırısını ta baştan okudu; önlemlerini aldı.
İsrail'i de, tasmasını taşıdığı, PKK’nın gayrimeşru çocukları PYD-SDG’yi de sabrıyla fazla oynamayın, ezerim tehdidiyle yapacakları konusunda ziyadesiyle uyardı.
Süveyda olayları çıkmadan iki gün önce yazdığım yazıda Suriye ve PKK-SDG’ye dikkat demiştim.
Şimdi ise, İsrail bu salakça, şımarık çocuk ayarındaki davranışlarından vazgeçmezse, Türkiye-İsrail savaşı kaçınılmaz diyorum.
İşte o zaman, İsraillilerin sürekli attıkları klasik sloganlarında olduğu gibi “İsrail yaşıyor” diye bağırabilirler de;
Kısa ve İsrail için çok acılı bir savaş sonrası, İsraillilersiz yaşar ve Siyonist sermaye obezleri için de orada savunabilecekleri bir İsrail kalmaz.
Hem o zaman, “Türkiye'nin elinde silah mı var, uçak mı var, kalorifer petekleri mi, klima petekleri mi?” diye merak edenlerin de öğrenmeleri için güzel bir fırsat olur.
İsrailli üst komutanın da dediği gibi; “İsrail bir yok oluşa gidiyor.”
Sokak ortasında kavga edip, gene çevresindekilereden ayıp olur diye çekinmeyerek, makyajını yap geliyorum der gibi nerede, ne zaman neresinden öpeceğini söyleyecek kadar ortaklıkta cilveleşen aşıklara benzediği İran'a benzemeyiz, diye uyarıyor;
Dürzilerle olmaz bu iş, PYD-SDG yi kullanılırsa gene PYD-SDG düşünsün diyor;
Bu yazımda da, olan ve olacakları İsrail düşünsün, olacaklar da İsrail’in tercihi diye de ekleyip;
Sağlık, huzur diliyor; saygılarımı sunuyorum!
Hasan BARIN
X Hesabım: @HasanBarin43
e-mail: tchhasanbarin@gmail.com
#TürkiyeİsrailKriz #SavaşınEşiğinde #HasanBarınYazdı #OrtadoğuGerilimi #SüveydaOlayları #PYDSDGTartışması #İsrailTürkiyeGerginliği #SuriyeİsrailKrizi #PKKPYDAnalizi #YeniOrtadoğuHaritası
#TürkiyəİsrailGərginliyi #OrtaŞərqdəMüharibə #HasanBarınMəqaləsi #SüveydaHadisələri #PYDSDGMəsələsi #İsrailinHədəfləri #TürkiyəSuriyaƏməkdaşlığı #PKKPYDTəhlükəsi
#TurkeyIsraelTensions #MiddleEastOnEdge #HasanBarınAnalysis #SuwaydaCrisis #TurkeySyriaAlliance #PKKandPYD #IsraelVsSyria #MiddleEastWarSignals #IsraelNextMove #StrategicConflict
#الأزمة_التركية_الإسرائيلية #حرب_في_الأفق #تحليل_حسن_بارين #أحداث_السويداء #تحالف_تركيا_سوريا #إسرائيل_وسوريا #حزب_العمال_الكردستاني_وقوات_قسد #تصعيد_الشرق_الأوسط #الجيش_الإسرائيلي #الاختيار_الإسرائيلي
#Barinajans BJKvSHA #Kanat #Gazi Mustafa Kemal #GazzeİçinVarım #Hulk Hogan #Beşiktaş #Orkun #Hoca #Santana #SavunmaHattı Youtubeda #Macron #FurkanaSistematikZulüm #Orkun #Hoca #Santana #Macron #Derbeklerimizi Açın #Kevin #Takım #Kasım #Macron #Filistin #AdliMahkuma UmutOlun #GazaGenocide #GazaStarving